Franklin Lewis

Franklin LewisMevlana yazarı
Yazar
7.5/10
3 Kişi
12
Okunma
0
Beğeni
796
Görüntülenme

Hakkında

Franklin D. Lewis, Fars Dili ve Edebiyatı Doçenti. Chicago Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Merkezi'nin til İştirakler ile Chicago Üniversitesi Yakın Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü Başkanı. Fars dili ve edebiyatı, İslam düşüncesi, tasavvuf, Bahai çalışmaları, çeviri çalışmaları ve Orta Doğu sineması üzerine dersler veriyor.
Unvan:
Fars Dili ve Edebiyatı Doçenti, Öğretim Görevlisi, Bölüm Başkanı, Yazar
Doğum:
24 Temmuz 1961

Okurlar

12 okur okudu.
1 okur okuyor.
21 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İranlı şair Hafızın sözleriyle: Vaizler şahane konuşurlar minberde ve mihrapta Lakin söyledikleri ne varsa yapmazlar kendi hayatında
Sayfa 54 - KabalcıKitabı okudu
Bir gün, Allah rahmet etsin ona ve esenlik versin, Peygamber'den Ebû-Zerr, Musa'nın sahifelerinde ne var, ne yazılı diye sordu. Peygamber şu yazılı dedi: Şaşarım o kişiye ki öleceğini iyiden iyiye bildiği halde nasıl olur da ferahlar? Şaşarım o kişiye ki cehenneme iyice inandığı halde nasıl olur da güler? Şaşarım o kişiye ki soru sorulacağını iyice bildiği halde nasıl olur da suç işler, kötülükte bulunur. Şaşarım o kişiye ki dünyanın sonu olmadığını, yokluğa döneceğini, ehlini yok edip gideceğini bildiği halde nasıl olur da dünyaya düşer, mal-mülk toplamaya koyulur, ona güvenir?
Sayfa 174 - KabalcıKitabı okudu
Reklam
Yoldan seni uzaklaştıran şeyden vazgeç; o söz ister küfür olsun, ister iman. Seni yoldan, dosttan alıkoyan neyse bırak onu, ister çirkin olsun, ister güzel. Bu yolu süpürüp silmekten başka bir çare yoktur; Kemerini beline kuşanmış, başının üstünde, bu yolda bekleyip duruyor Lâ; Lâ gönlüne girer de seni şaşkınlık yoluna düşürürse, Sonra Allah'lık ışığıyla İllâ yolundan gel Allah'a. Hakkın cemalinden başka bir şey görme; Hakkın sözünden başka bir-şey duyma da padişahın hasların hası olan kullarına katıl. Gül bahçesinde sevgiliyle bir yol uğrağına geldim; Haberim olmadan bir güle gözüm düştü; bakıverdim; Güzelim beni görünce dedi ki: Utan, utan; Benim yüzüm burda; sense güle bakıyorsun. Doğrusunu Allah daha iyi bilir.
Sayfa 176 - KabalcıKitabı okudu
Kandilini göğsünde taşıyana âlemin karanlıkları sıkıntı veremez.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
790 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Doğru bilinen yanlışlar... !!!
Mevlana hakkında ne biliyoruz? Önce defalarca düzeltilmesine rağmen yanlış bir bilgiyle başlayalım. “Gene gel, gene gel! Her ne olursan ol, gene gel! Kâfir isen de, Mecûsî isen de, putperest isen de gene gel. Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değil; Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da gene gel!” Bu dizeler Mevlana Celaleddin Rumi’ye atfedilir, ama
Mevlana
MevlanaFranklin Lewis · Kabalcı Yayınevi · 201013 okunma
790 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Franklin Levis ' in kitabı ismi ile müsamma bir kitap.Mevlana ' nın babası ile başlayan ve sonraki süreçleri kronolojik bir tarzda anlatmıştır.Bu nedenden dolayı kitap komple okunabileceği gibi istenilen bölümlerinde okunması sağlanmıştır.Kitapta Mevlana ve Mevlevilik analizleri yapılırken menakıpnamelerden faydalanılmış , bu menakıpnamelerin yazanlarıyla beraber o günün tarih kıyaslamalarıyla doğruluğu yönünde de araştırmalar yapılmıştır.Ayrıca Mevlana ' nın tüm yönleriyle ve geçmiş , şimdi doğu ve batıdaki anlamı ve buna dair analizler yapılmıştır.Bilimsel ve araştırmaya yönelik oldukça hacimli bir kitap. Mevlana ve mevlevilik konusunda meraklara ve soru işaretlerine cevap verebilecek düzeyde bir başucu kitabıdır. Meraklılarına tavsiye ederim.
Mevlana
MevlanaFranklin Lewis · Kabalcı Yayınevi · 201013 okunma
790 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Miladi takvime göre 30 Eylül 1207 tarihinde doğan Mevlânâ’yı 800 yıl sonrasında bile dünyanın en önemli ve etkili kültür simgelerinden biri haline, dünya tarihinde eşine rastlanamayan bir hoşgörü ve evrensellik anıtı haline getiren şey neydi? Kim olursan ol, hangi dilde konuşursan konuş, ama “dilsizlerin dilini öğren” diyen bir şairin, yedi yüzyılı aşkın bir zaman boyunca Bosna’dan Hindistan’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yaşayan okurların yüreklerinde hep canlı kalmasını ne sağladı? Ey harfle ses arasında kokuşup kalan, sonra da Tanrı’yı dilsiz zanneden! Ne dediysem, ne söyle­diysem kendime dedim ben! Araştırmacıların son yarım yüzyılda insan olarak Mevlanâ’nın daha tarihsel geçeklere dayalı hikâyesini oluşturmaya çalışmalarına karşın henüz onun hakkında mevcut bilgilerin tümünün özenli bir şekilde incelenmesini üstlenen ol­ma­dı. Franklin Lewis’in Mevlânâ’sı her geçen gün daha da büyüyüp güçlenen bu efsanenin ve adını verdiği tarikatın arkasındaki ismi tüm yönleriyle anlatmayı amaçlıyor. Bunu yaparken de üst üste katlanan söylentilerin ve sır perdelerinin içine girmeye çalışıyor. Varlığıyla Mevlânâ’yı coşturup, yokluğuyla bir yangını ateşleyerek bir anlamda ona ses veren Şems-i Tebrizî’den, Moğol saldırısı altındaki karmaşa içindeki dönemin politik ilişkiler ağına, Sultan Veled’in ardından genişleyen bir tarikatın Osmanlı devletiyle ve genç Türkiye cumhuriyetiyle olan bağına varana dek tüm etmenleri göz önüne alıyor. Nuh da sensin, ruh da sen; açan da sen, açılan da sensin. Benim için sır kapılarında genişlemiş gönül de sensin!
Mevlana
MevlanaFranklin Lewis · Kabalcı Yayınevi · 201013 okunma