"Soğuk olan ısınır, sıcak olan soğur; ıslak olan kurur, kuru hâlde olan ıslanır. Hiç bir şey zıddı olmadan düşünülemez: Hayat ve ölüm, uyumak ve uyanmak, gece ve gündüz. Tüm olaylar, zıtlıkların gerilimli ilişkilerinden meydana gelir:
Bilge kişi, sadelik içerisinde yaşar ve düşkünlük içerisinde yaşıyor görünür. Bu açıdan sürekli olarak su ile karşılaştırılır: Su, tüm canlılar için gereklidir ve yumuşak olmasına rağmen sert olan hiçbir şey ona zarar veremez.
İnsanın ruhu ve bedeni arasındaki bağın gerçek olmadığı, şöyle bir karşılaştırma yapılarak da açıkça gösterilmiş olur: Renksiz olan bir kristalin arkasına kırmızı bir nesne konulduğunda kristalin kırmızıymış gibi görünmesi gibi, ruhun da beden ile olan ilişkisi bu şekildedir.