Frederic Lordon

Kapitalizm, Arzu ve Kölelik author
Author
9.3/10
15 People
60
Reads
2
Likes
1,627
Views

Frederic Lordon Posts

You can find Frederic Lordon books, Frederic Lordon quotes and quotes, Frederic Lordon authors, Frederic Lordon reviews and reviews on 1000Kitap.
Ücretli emekçilere efendi-arzuyu benimsetmek, aslında onları basbayağı "işletmek" demektir. Esir alanın hizmetinde hareket etmenin, kendi kendilerini "gerçekleştirmeye" çalışmak olduğuna, arzularının tam da bulundukları yerde olduğuna, -güzellik faydaya, öznenin "başarıları" da maddi idamesinin gereklerine eklendiğinden- bazı şeylerin "talih"in işi olduğuna inandırmaktır: Duygu uyandırmaya yönelik bütün bu hayali işlemler, duygu sömürüsüyle ilişkilidir ve bu işlemler başarılı olduğunda, çalışanlar -yaygın tabirle- işe sallana sahana değil, artık koşa ko­şa gitmeye başlar.
İşin manidar yanı, her halükârda, ücretli emekçilerin kendilerini sömürülmüş hissedip mücadeleye girmek için, Marx'ın artık değer teorisini düşünmelerine gerek olmamasıdır. Şüphesiz mücadelelerin esas içeriğini çoğu zaman parasal adaletsizlik fikri sağlar sağlamasına, ama mücadelelerin yegâne sebebi bu değildir.
Reklam
Spinoza felsefesi, gerçeğin mutlak tamlığmm ve mükemmel olumluluğunun doğrulanmasıdır ve bu da Spinoza'nın skandal yaratmış olmasının sebeplerinden biridir - doğrusu, Spinoza'nın "Gerçeklik ve mükemmellik deyince ikisinin de aynı anlama geldiğini belirtiyorum," derken ne kastettiğini anlamak kolay değildir.
Tahakkümün en önemli özelliği, tahakküm edilenleri cüzi arzu nesnelerine (her halükârda mütehakkimler bu arzuları böyle addeder ve diğer arzuları kendilerine ayırırlar) bağlamasıdır. Evhamdan ziyade sevinç verir...
Rıza üretmek, bireylerin başlarına gelen durumdan sevgi üretmesi demektir. Dolayısıyla neoliberal arzu üretimi bir amorfati üretme girişimidir - ama herhangi bir fatum (kader) değildir bu: Neoliberal şirketin kendi kaderidir, yaderkliğin zirvesinde olan ücretli emekçilere yamadığı kaderdir.
Arzu hiçbir zaman kişinin kendisinden kaynaklanmadığı halde, daima kişinin kendisine aittir, bir başka deyişle, arzunun kaynağında arzulayan bireyin kendisi yatmaz, ama gene de o kişiye aittir tamamen: "Ben arzuluyorum" su götürmez bir şeydir. Öyleyse, arzunun bu çift-değerliliği, sevinçli duygular söz konusu oldu mu, "kendisinden kaynaklanmamayı" unutturup yalnızca "kendisine ait" olmayı elinde tutmak isteyen skotomlaşmaya* daha da çok mahkûmdur.
* Psikanalize göre, zihnin bir travmayı unutma yeteneği,Kitabı okudu
Reklam
296 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.