‘’Yalnız bir kütüphaneci olan June Jones, büyüdüğü sakin İngiliz kasabasından hiç ayrılmamıştır. Utangaç ve içine kapanık olan June, hayatını dünyaya açmaktansa kitaplara gömülerek geçirmeyi tercih eder. Ne var ki kütüphanesi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalınca, yaşadığı yerin kalbi olan ve annesinin en güzel anılarını içinde saklayan bu
Şimdi size ‘ne desem az kalır’ diyeceğim bir kitap Kitapları seven, kütüphaneyi bir hayat olarak gören, onlara sahip çıkan insanların bir arada birbirlerine tutunmalarını göreceğiniz/hissedeceğiniz bir kitap. Annesinin kaybı ile hayata, hayallerine ve aslında kendine küsen, içine kapanan, kitaplarla bir dünya kuran June’nin, tüm değişimlerini, tüm adımlarını bir bir görüyoruz. Çalıştığı, evi olarak gördüğü kütüphanesi için değişen, harekete geçen bir kız ve onun etrafına denk gelen mükemmel insanlar. Dizi tadında, akıp giden, içinizi ısıtan ve sonunda duygusal hislerle coşturan bir yolculuk.
İnsanlardan çok kitaplarla evde olmanın, onların sayfalarındaki serüvenleri ve yolculukları gerçek hayatta olanlara tercih etmenin nasıl bir his olduğunu içten içe biliyordu.
Her kitabın kendine, kendi öyküsüne has bir kokusu olduğuna inanırdı,Bir kütüphanenin kokusunu ise binlerce farklı öyküsünün Kokusunun bir karışımı olduğunu.