Kendisine başkomutan vekili olarak Osmanlı Devleti’nin bütün harp kuvvetlerinin sınırsız emir ve komutası verildiği zaman, Tuğgeneral Enver 33 yaşında bulunuyordu. O, basit bir aileden yetişmişti. Pek genç subay olarak Makedonya’daki çete harplerine katılmış, genç yaşlarında Selanik’te daha o vakit gizli bir ihtilâl komitesi olan İttihat ve Terakki’nin gayretli bir üyesi olmuştu. Radikalizmi, mahareti ve ataklığı dolayısıyla pek az sonra onun partide bir başrol oynadığı anlaşılmaktadır. 1909 irtica vakasının (31 Mart Vakası, Ç.N.) bastırılmasından sonra, iyi Almanca konuşan Enver, Berlin Türk Sefareti’ne ateşemiliter olarak tayin edilmişti. Berlin meclislerinde çok fazla şımartılan Enver’i ben o vakit zarif, kıyafeti iyi, mütevazı ve pek mahcup bir subay olarak tanımıştım.