Fuat Aydın

Yahudilik yazarı
Yazar
Çevirmen
Editör
8.0/10
17 Kişi
68
Okunma
19
Beğeni
2.587
Görüntülenme

En Eski Fuat Aydın Gönderileri

En Eski Fuat Aydın kitaplarını, en eski Fuat Aydın sözleri ve alıntılarını, en eski Fuat Aydın yazarlarını, en eski Fuat Aydın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şu halde tarihsel olarak kesin olmasa bile Pavlus, ilk büyüme çağını, tabilerinin, inançla değil fakat gerçekleştirilen sembolik ayinlerle kendisiyle birleştikleri ölen - dirilen tanrının aracılığı ya da şefaatiyle gerçekleşen kurtuluş düşüncesiyle dolu bir çevrede geçirdi.
. Yahudiler Tanrı'yı ne yaptığına göre, Yunanlılar ise O'nun tabiatı ve ne olduğuna dair düşünce yürütüyorlardı. Tanrısal olanla insani olanın esas olarak çok da birbirlerinden ayrı şeyler olmadığını veya Tanrı'yı saf bir varlık ya da birini diğerini hatırlatan şekil olarak gören bir gelenek bile oluşmuştu. Bu yüzden de yarı-tanrılar, tanrısal-insanlar ve ölümünden sonra ya da önce tanrılaştırılan imparator gibi şahsiyetler de vardı.
Reklam
Pavlus, Hıristiyan olduktan sonra, önceki dini inancına dair bir çok şeyi düzeltip ve ona yeni şeyler eklemekle birlikte önceden sahip olduğu hiç bir hakikati inkar etmediği gibi, yeni hakikat eskisiyle çatışmadıkça onları devam devam ettirmiştir.
Pavlus'un Hıristiyan oluşu için ihtida tabirini kullanmak, onu doğru anlamada bir takım zorluklara yol açar. Mesela, bu kavramın kullanılması, Pavlus'un Yahudiliği bırakarak Hıristiyan olduğu anlamına gelir ki, böyle bir şey söz konusu değildir. Zira, Pavlus'un zamanındaki Hıristiyanlar, kendi konumlarını iki farklı din olarak algılamıyorlardı. Bu yüzden de Pavlus, kendisini Yahudilikten ayrılmış biri olarak değil, diğer milletlere elçi olarak görevlendirilen bir Yahudi olarak görüyordu.
Pavlus, hayata bakışını ve onun bir yansıması olan din/Hıristiyanlık anlayışını da belirleyecek esas temalardan biri olan Tanrı'nm lütfunu, Şam olayında hissetmeye başlamıştır. Çünkü, kendisinin hiçbir çabasının olmamasına ve hatta Hıristiyanlara eziyet ediyor olmasına rağmen, Tanrı'nın kendisini seçmesini ancak bu şekilde açıklayabilmektedir. Bu yüzden de, misyonerlik faaliyetleri sırasında, mecbur bırakılmadığı müddetçe, yaptıklarını Tanrı'nın lütfuna havale eder.
Ferisi Yahudi olan Pavlus, İsa Mesih'e imanla aklanabileceğinin kendisine vahyedildiğinde, derin bir içsel değişim yaşar. Yahudi eziyetçi, İsa Mesih'e imanla aklanma mesajını tebliğ eden bir Hıristiyan haline gelir. Yasa'nın yükledikleri ve bunları yerine getirmeye yönelik sonuç vermeyecek çabalar, haç üzerinde masum İsa'nın vahşice ölümünün hatırası ya da Mesih'in takibata uğrayan bağlılarının örnek davranışı gibi psikolojik faktörler, Pavlus'un Hıristiyan oluşunu yeterince açıklayamamasına rağmen, bunlardan birincisi, Pavlus'un Hıristiyan oluşuna dair yorumun temelini oluşturur. Nietzche'nin yaklaşımı bu tür yorumlara yol açmıştır. Nietzche, Pavlus'un Hıristiyan oluşunu, onun güç hırsına atfeder. Pavlus bu güç hırsını, nihai olarak Yasa boyunduruğunu atmayla ve daha evvelce gizli olan düşmanlığını göstererek tatmin eder.
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.