Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fuat Ercan

Fuat ErcanToplumlar ve Ekonomiler yazarı
Yazar
Editör
8.5/10
9 Kişi
77
Okunma
2
Beğeni
2.158
Görüntülenme

Fuat Ercan Sözleri ve Alıntıları

Fuat Ercan sözleri ve alıntılarını, Fuat Ercan kitap alıntılarını, Fuat Ercan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sosyal gerçekliği bir labirent olarak tanımlayacak olursak, bu labirent hakkında edineceğimiz en anlamlı bilgi, labirentin kendi içinde sürekli farklılaşan dehlizleri, açmazları olduğunu kabul etmek olacaktır. Bu söylenenler kesinlikle bilinmezci bir bakışın ürünü değil, tam tersine bilme biçiminin özgürleşmesi sonucunda, labirentin dehlizleri içinde özgürce hareket etme yeteneği kazanma anlamına geliyor. Elimizi kolumuzu, düşünsel yeteneklerimizi bağlayan disiplinlerin sınırlandırılmış yapısına karşılık, ele alınan sosyal gerçekliği ilişki içinde olduğu diğer değişkenlerle bağlantısını kurarak analiz etmek için geliştirilen bir çerçeve, bizi içine alan/hapseden çitlerden kurtaracaktır. Burada vurgulanan disiplinler arası işbirliğine gitmek değil, amaçlanan verili disiplinlerin ötesine yani sosyal bilimlerin araştırma nesnesi olan sosyal ilişkilerin tanımladığı gerçekliğe ulaşmaktır.
Sayfa 271Kitabı okudu
G. Bachelard
“Tartışılmamış kanılar, zihnin gidimli çabayla derlemek durumunda olduğu yasal aydınlıkları bulandıran asalak ışıklardır. Her kişi kendinde bu tartışılmamış kanıları yıkmaya yönelmelidir.”
Sayfa 271Kitabı okudu
Reklam
Kapitalist toplumda sistematik bir biçim alan sosyalizasyon süreci, günübirlik yaşamın ve dolayısıyla sistemin yeniden üretilmesinin daha bir sorunsuz gerçekleşmesine neden olmuştur.
Sayfa 167Kitabı okudu
Marx ve Engels
“Niteliği gereği, hak ancak aynı ölçü birimi kullanıldığında söz konusu olabilir.”
Sayfa 115Kitabı okudu
M. Weber sınıf kavramlaştırmasını daha çok ekonomik alana ilişkin yaparken sosyal düzene ve bireysel olanın günlük yaşantısında anlam kazanan bir ayrım daha yapar ve buna statü adı verir.
Sayfa 139Kitabı okudu
Bireyler verili bir toplumsal miras devralırlar, yani toplumsal yapıyı biz yaratmayız fakat biz verili bir sosyal ortamda var oluruz ve bu toplumsal alanı her günkü ilişkiler dolayındaki eylemlerimizle bir yandan yeniden üretirken diğer yandan zamanla farklılaştırıp dönüştürürüz.
Reklam
Marx
"Toplum bireylerden değil, bu bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerinin bağlarının toplamından oluşur."
Yeniden Üretim İlişkileri Olarak; Bölüşüm ve Tüketim İlişkileri
Kapitalizmin üzerinde yükseldiği piyasa için ve değişim değeri için üretme mantığının sürekli olarak devam etmesi için, tüketimin üretimde gerçekleşen hıza ulaşması gerekiyor. Bu zorunluluk, yani üretimin kendine eş bir tüketim ile yok edilmesi zorunluluğu, kapitalist toplumda tüketimi gerçek temelleri olmadan yani gerçek ihtiyaç ya da zorunlu ihtiyaç dışında, yeni tüketim talepleri yaratacak motifler geliştirilmesine yol açmıştır. Örnek olarak moda, tüketim için önemli bir motivasyon olmuştur.
Sayfa 109 - Bağlam Yayıncılık, 7 Basım
Değer, soyut, sosyal ve evrensel varlığını parada somutlaştırır.
K. Popper'a göre; "bütün sosyal olgular ve özellikle sosyal kurumların fonksiyonlarını insan davranışlarının, bireysel karar alışların sonucu" oluşur.
Reklam
Weber’e göre; toplumsal olanın anlamlı bir yorumu için başlangıç noktası bireyler ve bu bireylerin eylemine verdikleri anlamı anlamaktır. Bireylerin kendi eylemlerine verdikleri anlamın toplamı olan yaşam biçimi, toplumları birbirinden farklı kılan temel değişkendir.
Sayfa 251Kitabı okudu
Oppenheimer mülkiyet eşitsizliğinin nedeninin her zaman için herhangi bir ekonomi dışı güç, yani siyasal güç olmadan da ortaya çıkabileceğini belirtmiştir. (…) Başlangıçta eşit sayıda sığıra ya da toprağa sahip olan iki kişinin zamanla çeşitli nedenlerle (verimli toprak, sulama koşulları) diğerine göre elindekini kaybedebileceğini belirtir.
Sayfa 103 - 104Kitabı okudu
Kapitalist ekonomini tanımladığı piyasayı önemli kılan temel özellik, piyasada normal mallar gibi yeniden üretilemeyen toprak ve emek ve belki de en önemlisi bizzat paranın kendisinin metalaşmasıdır. Metalaşma sürecini tanımlayan öze ilişkin bir özellik ise, kapitalist mülkiyet ilişkilerinin gelişmesidir. Mülkiyet ilişkilerinin gelişmesi ile birlikte, emek gücünün ürettiği ürünler, ürünü üretenin dışında mülkiyete konu olmasının ötesinde, emeğin bizzat kendisi bir mülkiyet ilişkisi içinde alınıp-satılabilir metaya dönüşmüştür.
Denetleyenler - Denetim Mekanizmasında Meydana Gelen Değişmeler
Ayanlık, vergi yükümlülükleri olan köylüler ile, merkezce atanmış gözü doymaz mültezimler arasında tampon görevini üstlenen, vergi yükümlülerince seçilen ve alınacak vergilerin belirlenmesinde vergi yükümlülerini savunan sistemin bir unsuru olarak açıklanır (Mardin, 1983, 21). Oysa ayan ve mültezim sistem içinde çoğunlukla aynı kişi, bulundukları yerin zengin ve hanedanına mensup kişilerdir (Özkaya, 1985, 199). Ayan, bir bölgenin vergi toplayıcılığı, mütesilimlik, muhassıllık yetkisini de elinde toplayarak, reaya üzerinde denetimini artırırken, bir noktadan sonra devlet bu gücü, bir idareci sayarak, vezir-i azam veya vali tarafından "izin mektubu" ile meşrulaştırmıştır (Mumcu, 1985a, 153).
Sayfa 147 - Sosyal Araştırmalar Vakfı
Lefebvre
“Her toplum ve bu anlamda her üretim biçimi, farklı belirlenmeleri kendilerine ait farklılaşan mekanlar üretir.”
Sayfa 171Kitabı okudu
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.