Gaston Gaillard Sözleri ve Alıntıları
Gaston Gaillard sözleri ve alıntılarını, Gaston Gaillard kitap alıntılarını, Gaston Gaillard en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sadece bir tarafın ölülerinin sayıldığı her savaş soykırımmış gibi görünür...
Sayfa 104
Mali İflas
Savaş (1.Dünya Savaşı) başladığı sıralarda Türkiye'nin dış borç miktarı, konsolide edilmiş borçlar ile diğer krediler de dahil olmak üzere 3.5 milyar Frank'a ulaşmıştı; oysa o dönem Türkiye'nin gelirleri 500 milyon Frank'ı zorlukla aşıyordu.
Sayfa 82 - Kanon KitapKitabı okudu
Fransa ve Almanya arasında Osmanlı
1886'daki gümrük vergileriyle garanti edilen kredi, 1890'daki Osmaniye kredisi, 1893'teki yüzde 4'lük tercihli Tombak (Bakırdan yapılan sarı alaşım) kredisi, 1894'teki Doğu Demiryolu kredisi, 1896'daki yüzde 5'lik kredi ve 1901'deki yüzde 4'lük kredi ise Fransa tarafından verilmişti. Bununla birlikte 1881-1904 yılları arasında yapılan finansal operasyonların hiçbirinde İngilizlerin bir payı yoktu.
Aynı dönemde Almanya, Deutsche Bank aracılığıyla 1888'de verilen Balıkçılık Kredisi ve 1903'teki yüzde 4'lük Bağdat Demiryolu Kredileriyle ilgilenmekteydi. Devamında, Doğuda Pan-Cermenizm'i teşvik etmek ve Fransız etkisini azaltmak için Deutsche Bank'la birlikte Alman finans şirketleri de Türkiye'ye Fransız Bankaları kadar destek sağlamaya başladılar. Bu şirketler tarafından yürütülen başlıca finansal operasyonlar; Bağdat Demiryolları kredisi ve askeri malzemelerin ödemesi için verilen Teçhizat Kredisiydi. Ayrıca 1911 yılında verilmiş olan kredi ise, hem Almanların Türkiye'de söz sahibi olabilmeleri adına izledikleri politika için bir tür garanti ve teşvik niteliğini taşıyor, hem de kurulması istenen Alman-Osmanlı anlayışının yolunu açıyordu.
Sayfa 81 - Kanon KitapKitabı okudu
TÜRKLER
Küçük Asya’daki tüccarlar arasında genel bir deyiş vardır:”İşinizde büyümek isterseniz bir Hristiyan’a asla servetinin onda birinden fazla kredi vermeyin; ama bir Müslüman için on kere riske girin.” Böylesi bir yükümlülük altına giren bir Türk, artık hiçbir şeyin sahibi olamaz; çalışmasının ürünü olan her şey doğrudan tefeciye gider; halıları, malları, sürüleri hatta toprağı bile zaman içinde yavaş yavaş yabancının eline geçecektir.
Sayfa 19 - Kanon KitapKitabı okudu
Türkiye’yi derinden rahatsız eden ve Doğu Sorunu’nu daha da karmaşıklaştıran Ermeni sorunu aslında, Rusya’nın Anadolu’ya ilişkin gizli emellerinden ve Rusya’nın Ermenileri koruma adına Türklerin işlerine karışmasından kaynaklanmaktadır.
^
Osmanlının Mali İflası
1875 yılında Osmanlı borcunun kayıtlara geçmiş rakamı, 5.297.676.500 Frank'a yükseldi. Osmanlı Hükümeti, hükümet hisseleri üzerindeki faizin ödemesini imkansız bularak, 6 Ekim 1875'te bu borcun sadece yarısını ödeyebileceğine dair kararını açıkladı.
Sayfa 77 - Kanon KitapKitabı okudu
Fransız şirketlerinin finansal faaliyetleri sadece 1870'deki savaştan dolayı kesintiye uğramıştı. Karşılaşılan tek rekabet, şüphesiz Mısır'daki İngiliz Hükümeti görüşlerini desteklemeyi amaçlayan birkaç İngiliz bankası ile Balkan demiryolu inşaatını almak isteyen Avusturyalı bir sendika olmuştu. Bu demiryolu, daha sonra Avusturya-Macaristan'ın Doğu Avrupa'ya girişini kolaylaştırmıştı.
Sayfa 77 - Kanon KitapKitabı okudu
Tüm bu yaşananlar İngiltere'nin uğursuz politikasının bir sonucuydu. Başlangıçta desteklediği Arap hareketini şimdi de yüzüstü bırakıyordu ve hem Türkiye'ye hem de İran'a karşı uygulamış olduğu tavrın yarattığı öfke nedeniyle tüm Ortadoğu'yu Avrupa'ya karşı ayaklandırmıştı.
Sayfa 320 - Kanon KitapKitabı okudu
Düyun-u Umumiye
Ve borçların garantisi olarak teslim edilen gelirleri Osmanlı tahvil sahipleri adına toplayıp, idare edecek olan Osmanlı Kamu Borçları İdaresi (Düyun-u Umumiye) örgütlendi.
Sayfa 79 - Kanon KitapKitabı okudu
Fransa ve Osmanlı Borçlandırılması
1854'ten 1875'e kadar olan dönemde-neredeyse her yıl bir tane- Osmanlı Hükümeti tarafından on üç kez kredi alınmış, bunlardan on tanesi Fransız bankalarının ya da finansal kuruluşlarının gözetimine emanet edilmiştir.
Sayfa 76 - Kanon KitapKitabı okudu
Fransız Hatası
Fransa'nın Türkiye'deki maddi çıkarları da büyük bir önem arz ediyordu; elde ettiği o muazzam etkiyi eninde sonunda mahvetmeye yarayacak bir politikanın peşinden gitmiş olması Fransa için büyük bir hata olmuştur.
Sayfa 76 - Kanon KitapKitabı okudu
Kapitalist Standartlaştırma
Günümüzde en üst seviyesine ulaşmış olan modern uygarlık, insan zihniyetleri arasındaki tüm farklılıkları ortadan kaldırmayı ve dünyayı homojen bir yer haline getirmeyi amaçlar; insanların ortak bir yaşam tarzına sahip olabilmesi, aynı tavır ve tutumları göstermesi; ihtiyaçlarının da aynı yollardan karşılanabilmesine, dolayısıyla bu uygarlığın devasa endüstriyel gelişimine büyük avantajlar sağlayabilirdi; modern uygarlığın politik ve sosyal yaşamadaki yansımaları da buradaki amaçla aynı etkiye sahiptir.
Sayfa 332 - Kanon KitapKitabı okudu
İngiltere
12 Eylül 1919 tarihinde, İmparatorluk Osmanlı Hükümetinden Damat Ferit Paşa ile İngiltere adına Fraster, Nolan ve Churchill'in arasında gizli bir anlaşma yapılmıştı. Bu anlaşmaya göre Padişah, İngiltere'nin belirlediği bir çerçevede, gerçek anlamda Büyük Britanya'nın kontrolüne tabi oluyordu. İstanbul, Hilafet makamı olarak kalmaya devam ediyor, ancak Boğazlar, İngilizlerin kontrolüne geçiyordu. Padişah, bir Halife olarak manevi iktidarını Büyük Britanya adına ve Suriye, Mezopotamya gibi İngiliz etkisi altındaki bölgelerde İngilizlerin hükümranlığını destekleme yönünde kullanacak; bağımsız bir Kürdistan'ın kurulmasına karşı çıkmayacak ve Mısır ile Kıbrıs üzerindeki haklarından vazgeçecekti.
Sayfa 177 - Kanon KitapKitabı okudu