Barış kelimesini telaffuz eden herkes özgürlük ve adalet istememektedir. Hitler sık sık barıştan bahsederdi, tabi onun iradesine teslim olmak anlamına gelen barıştan.
Burada üç büyük sonuçtan bahsetmek mümkün:
• Diktatörlükten kurtulmak mümkündür;
• Buna ulaşmak için dikkatli düşünce ve stratejik planlama gerekmektedir; ve
• Bazen maliyeti çok yüksek olabilecek teyakkuz (uyanıklık) , sıkı çalışma ve disiplinli mücadele gerekebilmektedir.
Sık sık alıntı yapılan Özgürlük bedava değildir değişi doğrudur. Hiçbir dış güç, ezilen bir halka çok istediği özgürlüğü vermek için gelmeyecektir. İnsanlar, özgürlüğü kendi başlarına nasıl alacaklarını öğrenmek zorundadırlar. Bu kolay olmayacaktır.İnsanlar, özgürleşmeleri için gerekli olanı kavradıklarında, kendilerine sancılı da olsa en sonunda özgürlüğü getirecek yol haritasını çizebilirler. Sonrasında biraz çaba ile yeni bir demokratik düzen kurabilir ve bunun muhafazasına hazırlanabilirler. Bu tip bir mücadele sonunda kazanılan özgürlük uzun ömürlü olabilir. Kendisini bunun korunmasına ve zenginleştirilmesine adamış kararlı insanlar sayesinde bu özgürlük sürdürülebilir.
2013'te gerçekleşen " Gezi Direnişi " sırasında adını çok işittiğimz, Devrim Akademi'lerinin kurulmasında ilham kaynağı olan bu kitabı aynı sene içerisinde okumuştum. ama kütüphanemi temizlerken gecen şubat ayında tekrar okuma fırsatı buldum. Kitap bize bir diktanın yada baskıcı yönetimin, ihtiyaclar ve seçimler doğrultusunda, belirli zamanlara ve coğrafyalara göre, tehşisinin konuşması, analizin yapılması ve reçetesinin yazılmasını anlatıyor. Hakimiyet altında yaşayan ve özgür olmak isteyen kişilerin, farklı adaletsizlik ve sosyal, ekonomik şartlar altında, diktatörlük gerçeği ile yüzleşmesi ve bununla birlikte; bu adaletsizlik ve baskı ile nasıl başa çıkabilecekleri konusunda bize ilham vermiştir. Bence herkesin özelliklede genclerin okumasını şiddetle tavsiye ederim