Modern yaşamın en derin sorunları, toplumun egemen güçlerine karşı, tarihsel mirasın, dış kültürün ve yaşam tekniğinin ağırlığına karşı, bireyin kendi varoluş bağımsızlığını ve bireyselliğini koruma çabasından doğar.
Aşkın ilk görevi, onu bir hak haline getirmemektir.
Aşk, Platon’un dediği gibi, sadece sahip olmamaktan sahip olmaya giden yolda değil, sahip olmaktan sahip olmamaya giden yoldadır.
Para, şeyleşmiş bir sosyal dünya yaratmakla kalmaz; niceliğin nitelik üzerindeki hakimiyetini arttırarak, bu şeyleşmiş sosyal dünyanın giderek daha da rasyonelleşmesine neden olur.