“…insanın kendi elleriyle kurduğu dünya, temel insani ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli olandan çok daha fazla bir ürünler çeşitliliği içermektedir. Bu çeşitlilik, teknolojik evrim sonucu olarak tanımlanabilir; çünkü insanın ürettiği şeylerin sürekliliği, mevcudiyetini korumakta, yenilik, insanın kendi elleriyle kurduğu dünyanın temel bir parçası olmakta ve ayıklanma süreci de, çoğalma ve ürünler arasında seçim yapmak amacıyla işlerlik göstermektedir.”
Basalla'nın kitabında bahsettiği teknolojinin evrimini bu cümleden çıkarabiliriz. Bu cümlede geçen dört ilke, ilkçağdan günümüz dünyasına kadar teknolojik evrimin temellerini oluşturur.
Bu ilkeler;
*Çeşitlilik
*Süreklilik
*Yenilik
*Ayıklanma
Bu ilkeler ışığında teknolojinin evrimi; toplumsal, askeri, bilimsel, kültürel ve antropolojik açıdan incelenip, birçok örnekle anlatılıyor. Kitabın en önemli yerlerinden biri de 'Süreklilik' te geçen, teknolojik ilerlemelerin birbirlerine kısmen bağımlı olduğudur. Kimi teknolojik gelişmeler zorunluluktan ziyade belki de can sıkıntısından ya da ekonomik güçlenme isteğinden doğmuş olsa da ilk taş aletleri yapmaya başladığımız andan itibaren görülen o dur ki, teknolojik ilerlemeler belli bir dönem için ortaya çıkan şeyler değildirler. Teknolojik ilerlemeler, her yeni alet sonrası dönem oluştururlar yani insanlar bir.ilerleme sonrası ilerlemenin olduğu çağa isim verirler. Aksine çağlar ilerleme oluşturmazlar.