Bütün atomların, diğer bazıları gibi elektronlarını sıkıca tutmaları halinde, elektrik iletiminin hiç mümkün olamayacağını duymak belki sana ilginç gelebilir. Evinizde elektrikli bir zilin sesini duyamaz, aydınlanamaz, telefon kullanamazdınız.
Boticelli ile Bondi, Salvador Dali ile Fred Hayle, Lemaitre ile La Fontaine hepsi yorgun kafasında birbirine karışmıştı. Az sonra da derin bir uykuya daldı.
Klasik fizikte zaman, uzaydan ve hareketten oldukça bağımsız "dış hiçbir şeyle ilgisi olmaksızın akan" bir şey olarak düşünülmüşken (Newton), yeni fizikte uzay ve zaman çok yakından ilişkilidir ve içinde tüm gözlenebilir olayların geçtiği homojen bir "uzay-zaman sürekliliği"nin farklı iki kesitini temsil etmektedirler.
Einstein, kozmoloji konusunda yazdığı orijinal makalelerinde, evrenin büyüklüğünün sonlu, kendi üzerinde kapalı ve zamanla değişmez olduğunu ileri sürdü. Daha sonra Rus matematikçisi A. A. FRIEDMANN’ın çalışmaları, Einstein’ın esas denklemlerinin evrenin yaşlandıkça genişleyebileceğini ya da büzülebileceği savını mümkün kıldığını gösterdi. Bu matematiksel sonuç, Amerikalı astronom E. HUBBLE tarafından da doğrulandı. E. HUBBLE, Mt. Wilson Gözlemevi'ndeki 2.5 m’lik teleskobu ile, galaksilerin birbirlerinden giderek uzaklaştığını; yani evrenimizin genişlediğini gördü. Ama, bu genişleme sonsuza kadar sürecek mi yoksa uzak bir gelecekte bir maksimuma ulaşıp sonra büzülmeye mi başlayacak? -sonsuz henüz cevaplandırılmış değildir. Bunun cevabı, ancak daha ayrıntılı astronomi gözlemleri ile verilebilir