Georges Duby

Batı'da Aşk ve Cinsellik yazarı
Yazar
8.8/10
24 Kişi
213
Okunma
26
Beğeni
3.061
Görüntülenme

Georges Duby Sözleri ve Alıntıları

Georges Duby sözleri ve alıntılarını, Georges Duby kitap alıntılarını, Georges Duby en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
On sekizinci yüzyılda başlayan çocuk doğurmanın medikalleşmesi on dokuzuncu yüzyılda yaygınlaştı. Doktorlar ebelerin üç ila dört katı fazla ücret aldıkları için, bir hekimin hizmetlerinden yararlanmak bir zenginlik göstergesiydi.
Şölen’de, Sokrates'in onay verdiği aşk teorisi, bir kadının, bir rahibe olan Diotima'nın ifade ettiği teoridir. Bu teoriye göre, aşk sorunu dolaysız erotik arzu ve haz düzeyinden çıkarılıp “daha yüksek” bilgi arzusu düzeyine yerleştirilmiştir.
Reklam
Reformcular, keşişleri için şart olan evlenmeme kuralını manastır dışındaki papazları da kapsayacak şekilde genişleterek, ruhban sınıfın ahlakını da yükseltmeye çalışıyorlardı. Manastır dışındaki papazların günlük hayatlarını düzenlemek üzere kilise hukuku kurulları kuruldu.
felsefeciler ağlıyor.
Cinsiyetler hiyerarşisini, evde ya da manastırda kadınları korumayı, kadınları kamusal faaliyetlerden dışlamayı, eril otoritenin çiftin iradesinden üstünlüğünü, kadın maneviyatını evlilik içinde sınırlamayı ve çocuklarının eğitiminde annenin rolünü zayıflatmayı haklılaştırmak için doğru kavramları Aristoteles sağlıyordu.
Amerika, dünyada evlilik bağının en çok saygı gördüğü ve evlilikte mut­luluk düşüncesinin en üst düzeyde ve en doğru biçimde kavrandığı ül­kedir. ALEXIS DE TOCQUEVILLE Yaşamının ve kişiliğinin doymak bilmez izleyicisi olan erkeğin bakışı ol­maksızın bir kadın nasıl yaşayabilir? COLETTE
Ev sakinlerinin hepsinin ya da neredeyse hepsinin aynı odada yatıyor olmasıyla ahlak anlayışında hiçbir bozulma olmaz. Ter­sine bunun sonucunda bir tür karşılıklı gözetim oluşur [...]. Bun­dan bir tek edep duygusu incinir; ama bu rahatsızlık, hep kendi­lerine özel odalarda kalmaya alışık insanların düşündükleri ka­dar büyük değildi
Reklam
Vakanüvisler tarafından daha iyi bilinen bir diğer olay da, yine, ailenin mevcudiyetiyle ilgili aynı tür bir veri sağlı­yor: Devrim mahkemesinin kararıyla ölüme mahkum edilen insanlar, infaz tarihinin açıklanmasından sonra, veda mektup­larını yazarlar. Bu mektuplar hiç yerine ulaşmayacak, Ulusal Arşiv'deki Fouquier-Tinville belgeleri arasına
Paul Claudel
Şu zavallı reformcuların istediği, Tanrı ile kul ara­sındaki kutlu simyayı yüzeysel bir inanışa, daracık odalarda geçen şahsi ve gizli muamelelere indirgeyerek Tanrının hakkını çiğnemek değil de nedir? [... ] Protestan yalnız dua ederken, Katolik kilise cemantiyle birlikte dua ediyor
1200'den önce Kilise'nin aristokrat evlilikleri üze­rindeki etkisi yüzeysel ve muğlak görünmektedir. Rahibin var­lığı, kamusal alanda kadın üzerindeki erki kocasına aktaran ve kadını özel alanın efendisi konumuna getiren "evlilik" töreninin anlamını pek değiştirmez; nişanın Kilise'nin huzuruna taşınma­sı, törenin akrabalar topluluğunun egemenliğinden alınması an­lamına gelmez. Azize Ode'un Hayatı'nda olanların tersine, baki­renin suskunluğu, kilise hukukçularınca örtük bir onay olarak kabul edilir. Son olarak, kocanın fikir değiştirmesine veya itti­fakların tersine dönmesine karşı kadına sağlanan ve Hıristiyan Hümanizminin değerli bir katkısı sayılabilecek teminatlar da, şaşırtıcı bir kurala körü körüne bağlılık yüzünden neredeyse yürürlükten kalkmıştır. Kurala bağlılığın baskın çıktığını var­ saysak bile, kocasının ailesine dahil olan yabancı kız, şüpheli bir konuma düşerek Azize Godelieve gibi ezilmez mi? "Arkaik" top­lumlar, şüphesiz Bertulfun annesine atfedilebilecek bir kural uyarınca, kuzini yabancı ya tercih eder...
Latincede mevcut kayın­ peder-üvey baba ayrımı Fransızcada yoktur, tek sözcükle karşı­lanır (beau-pere), aynı türden bir başka örnek de, kardeş ve üvey kardeş ayrımıdır; şüphesiz çok sayıda acemi savaşçının ve ilk doğumunu yapan kadının ölüme kurban gittiği bir toplumda sık sık tekrar evlenilmesi, böyle ayrımları gerekli kılmıştı; eşlere oldukça kısıtlı bir ortak yaşam umudu tanıyan bir demografik düzenle uzun birlikteliklere istisnai derecede elverişli olan gü­nümüz düzeninde, çifte veya "aile"ye aynı şekilde yaklaşama­yız. Patruus (amca) ve avunculus (dayı) arasındaki ayrım gerçek­ten sabit ve doğrulanmış olsaydı, tam anlamıyla sosyolojik yo­rumlara daha açık olurdu; Fransızcadaki 'oncle'un kökeni avunculus'tur ve bu son derece antropolojik ilişkinin meraklıları da bilhassa onunla ilgilenir. Ne var ki, tutumlar düzeyinde yeterin­ce doğrulanmamıştır ve adlandırma sistemi biraz bulanıktır. Ör­neklerini çoğaltmayacağımız farklılıklara karşılık, karşımıza ne­pos'un çifte anlam sorunu çıkar: yeğen mi, torun mu? İlk anlamı ağır basar ve Fransızcaya da bu anlamıyla geçmiştir; sebebi, muhtemelen pek az çocuğun dedelerini görmüş olmasıdır; sağ­lam Capet soyunda bile 1214'ten önce bir dede-torun karşılaş­ması görülmez.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.