Germain Bazin

Sanat Tarihi author
Author
8.0/10
5 People
32
Reads
4
Likes
701
Views

Germain Bazin Quotes

You can find Germain Bazin quotes, Germain Bazin book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Akdeniz'in Klasik Uygarlıkları
Helenistik dönemde Yunan plastik kuralları, uyum izlenimi yaratmayı adeta bir kenara bırakarak dışavurumculuğa ve natüralizme yöneldi. Heykeltraşlar, acı, ölüm, uyku, gülümseme, ten zevki düşkünlüğü, şefkat, içgüdü, sakatlık, yaşlılık ve çocukluk gibi bütün insan duygularını ve durumlarını irdeleyerek canlandırmaya koyuldular.
Sayfa 113 - Kabalcı Yayınevi, Germain Bazin, Selahattin HilavKitabı okuyor
Eski Yunanlıların gerçekçilik alanında yaptıkları deneyler, keskin hatları ve birbirinden farklı yüzeyleri, bu ulus ölçü ve saptama eğilimine kolaylıkla cevap veren erkek bedeni üzerinde temellenmişti. Oysa hint estetiği kadınsıydı. Kadın vücudu hacminden çok ten- bakımından etkileyiciydi ve dolayısıyla canlandırılmasındaki belirsiz geçişler, dünya üzerinde belirli ve saptanmış bir şey görmeyi reddeden ya da göremeyen hintlinin bakışına daha uygun düşüyordu. Kasal nitelikleri abartan hint sanatçıları, hayat veren hayatı sürdüren her şeyin üzerinde önemli durdular ve böylece görüntüledikleri vücutları, meyveyle yüklü ağaçlar gibi eğilmiş bir halde ve dolgunluğun simgeleri gibi ortaya koydular. Eski yunan heykeltraşlığının evrimi, bağlı olduğu duvardan gittikçe daha fazla sıyrılması ve üç boyutlu luğun zafer kazanması yönündeydi. Oysa hint heykeltraşlığı bu tarz bağımsız heykeller yapılması konusunda geç kaldı. Heykeltraşlık ürünü olan formlar, Kaya’nın yüzünden ayrılmış değillerdi ve roman sanatının tersine, anıtsal yapının değerlerine tamamen boyun eğmiyorlar ve Hintliler hiçbir şeyi çevresinden ayrılmış ve farklı olarak görmedikleri, ama her şeyi her şeyin içinde gördükleri için canlılıklarını hâlâ bir parçası oldukları Kaya blokundan alıyorlardı.
Sayfa 463Kitabı okudu
Reklam
GERÇEKÜSTÜCÜLÜK Dada akımının akılcılılığa gösterdiği bütün düşmanlığı benimsemekle birlikte, Freud’un psikanaliz kuramlarına dayanan bir edebiyat ve görsel sanat akımı olarak Gerçeküstücülük, İnsan ruhunun bilinç dışı derinliklerindeki öğeleri yakalamaya ve bu çabaya uygun düşen bir simgesel aygıt içinde dile getirmeye çalıştı. Soyutlama eğiliminden çok uzak bir akım olan gerçeküstücülük, temel bakımdan, bir imge dünyası kurmaya yönelmişti ve belki de yanılgısı, imgenin simgesel gücüne kurban ederek verdiği eserlerin plastik değerini çoğunlukla ihmal etmesiydi. Bu akım, çağımızın duyarlılığını çok derinden yansıttığı için, dünyanın dört bir yanından sanatçının bir araya gelmesini sağladı.
Sayfa 531Kitabı okudu
HINT SANATININ YAYILMASI Hindistan , etkisi altına aldığı ülkelere, sadece dinsel ifade formlarını değil, aynı zamanda, Âri anlayışına, yani derin bir Natüralizme dayanan klasik bir görüntü ve imge sistemi de getirdi. Ama bu ülkelerdeki halkların genel mizacı, ithal edilen kültüre tepki gösterdi ve böylece hint estetiği oryantalleştirildi ve özgün özelliklerinden bazılarını kaybederek sonunda Asyai hale geldi ve Çin sanatının ifadelerinden pek uzak olmayan ifadeler edindi. Yani genelde, hint natüralizmi, her zaman soyutlamaya yönelen Asya uygarlıklarının düşünüş ve duyuş tarzının temel özelliği olan stilizasyonla karşı karşıya kaldı. Zengin bir hayal gücüyle desteklenmesine ve form yaratma konusunda çok verimli olmasına rağmen , hint sanatı, doğada algılanabilenden başkasını canlandırmakta daha ileriye gidemediği için, özgün mimarlık ürünleri ortaya koymayı beceremedi. Oysa, hint sanatına dayanan ve hazır Lope bir fikir ve hayal dünyası sistemini devralan ülkeler, anıtsal mimarlık alanında derin düşünceler ortaya koyabildiler. Nitekim Cava, boyuttan zarafete yönelen ve kendine özgü estetiğine layık olan çok güzel bazı anılar yarattı. Khmer ler ise, doğu yarım küresinde rastlanan en güzel ve etkileyici anıtları yaptılar.
Sayfa 482Kitabı okudu
Dünyâ uygarlığı tarihinde, Yunanlılar, ilk olarak insanoğlunun günlük ve somut yaşamına yüce bir yer vermişlerdi. Platon da dâhil olmak üzere, düşünürlerin mantıksal ve net açıklamaları, insan ruhunun karanlık köşelerini aydınlatmış ve ruh ile ötedünyâ arasındaki ilişkiler, bir inanç konusu olmaktan çıkıp, felsefî ve diyalektik düşüncenin konusu hâline gelmişti. Böylece insanoğlu, Tanrısallık düşüncesinin etkisinden sıyrılmış ve dinin yerini metafizik düşünce almıştı.
Sayfa 137 - PdfKitabı okuyor
Fransa'da mekanların iç dekorasyonunun zenginliği, mimarlığın sadeliği ile karşıtlık halindeydi. Odalar, renkli panolarla kaplanmış ve oymalarla, yaldızlarla süslenmişti. Regence döneminde, XIV. Louis zamanında hala yaygın olan büyük odalar ve salonlar, artık moda değildi ve apartmanlar, her biri ev yaşamına ya da toplumsal etkinliklere ayrılmış daha küçük odalara (pieces) bölünmüştü. Top­ lumsal ilişkilerdeki törenselliğin gittikçe daha da sadeleşmesine rağmen, küçük apartmanların dekorasyonları hâlâ çok zengindi.
Sayfa 445 - PdfKitabı okuyor
Reklam
186 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.