Onu görünce gölgede serin bir bardak rakı olmak isterdi insanın canı. Kalbiniz taş olsa, bir küp şeker gibi erirdi sessizce demli bir çayın içinde. O kadar karanlık ve hoş bakardı ki; hiç sabah olmaz, her an sevişirdiniz aklıyla, yüreğiyle, bedeni ile. Dudağımın üzerinde de altında da huzurlu kuralları vardı Fikret’in.