Allah'ın selamı üzerinize olsun.
Gökhan Özcan'nın incelemesi bu kitaba nasip oldu. Uzun süredir takip ettiğim yazarı Yenişafak'ta yazdığı köşe yazılarından tanıdım. Hayatımda tanıdığım nadide kişilerden. Kendisi bir ruh sarrafı, hayat koçu. Kelimeleri iplik iplik işleyen, içimize nakşeden bir üslubu var. Doğrudan kalbe dokunan, samimi ve içten bir üslup.
Kitap yakın zamanda yazdığı köşe yazılarından oluşuyor ama özenle seçilen yazılarından. Özellikle dikkatimi çeken bu köşe yazıların hakikat bağlamında, Müslüman'ın duruşu, düsturu konusunda bilhassa seçilmiş yazılar. Edebi kaleminden öte gerek kendimizle olan ilişkiden, gerek Allah'la olan rabıtamızdan dem vuruyor. Müslüman'ın mükellefiyeti, mesuliyeti bağlamında sosyokültürel, psikolojik tahlilleri takdire şayan. Samimi, içten üslubuyla retorikten öte pratik bir zeminde ele alıyor yazılarını. Nezaketin, erdemlerin dumura uğradığı, kabalığın amiyane davranışların furyasında, Müslüman tasavvuru nasıl olunur'a verilecek bir cevap mahiyetinde kitap.
Çok uzatmak istemiyorum, kalemiyle beni derinden etkileyen Gökhan Özcan'ın herkesin uğraması gereken bir durak olduğunu düşünüyorum. İnsanın bazen her şeyden sıkıldığı, savrulmalar yaşadığı, tutunacak bir dal aradığı, boşluk içinde olduğu, hayatın keşmekeş olduğu zamanlar olur ya, işte durulup dinlenmeye, Rab'le, kendimizle olan rabıtamıza yol gösterecek bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Gökhan Özcan'ı ilk kez okuyacak olanlar bu kitabından başlayabilir, esenlikle kalın, hayırlı okumalar dilerim.