Düşünün. Elinize, dünyanın ve kendi ailenizin kaderini değiştirecek çok büyük bir güç geçiyor. Bu sayede geçmişe gidebilecek, gittiğiniz o yer ve zamanda meydana gelen olaylara müdahale edebilecek, tarihi baştan yazabileceksiniz.
Düşünün, elinizde böyle bir güç olsa, kullanır mıydınız?
Elias Ein, 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından büyük çoğunluğu katledilmiş Avrupa Yahudisi bir ailenin geride kalan son iki ferdinden biri. Eşinin ölümünden sonra bir daha evlenmemeyi tercih eden ve bir çocuğu da olmayan Elias, emekliliğini geçirmek için, Avusturya'nın küçük bir kasabasında eski bir eve yerleşiyor. Olaylar tam da burada başlıyor.
Evin bodrum katında, gizli bir kapıyla ulaşılan büyük bir kütüphane keşfediyor ve kütüphanede her insanın yazılı kaderinin yazılı olduğu Büyük Yaşam Kitabı'nın bulunduğunu görüyor. Kitap, yalnızca seçilmiş kişilere, zamanda yolculuk yapabilme olanağı sağlıyor.
Elias'ın, elindeki bu güçle yapmayı tercih ettikleri, yaşadıkları oldukça akıcı bir kurguyla anlatılmış. Açık olacağım: Hikayenin başında hiç beklemediğim, çok ciddi ters köşelerle dolu bir gidişatı var.
Sona ulaştığınızda verilen mesaj çok açık: Tarihe müdahale edebilseniz de kadere müdahale edebilir misiniz?