Grover Furr Sözleri ve Alıntıları
Grover Furr sözleri ve alıntılarını, Grover Furr kitap alıntılarını, Grover Furr en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Troçki
“1922 yılında Stalin ilk kez genel sekreter seçildiğinde Lenin dar bir çevrede şu uyarıda bulundu. “Bu aşçı bize sadece acı yemekler verecektir”
1987 yılında Alman hükümet arşivlerinde ortaya çıkan belgelere dayanarak, 1937 yılı Ocak-Şubat döneminde Sovyet ordusunda bir darbe planlandığını ve darbenin amacının Nazi Almanya’sına düşman olan dış politikanın tersine çevrilmesi olduğunu bilmekteyiz.
Troçki’nin anlattığı bu hikayede Lenin’in yanında onun dışında birilerinin olduğu söylenmektedir. Yanındakilerin kim olduğu ve kaç kişiden oluştuğu bilgisi verilmez. Troçki kendisi dışında orada olanların adını hiçbir şekilde belirtmez. Buna ek olarak bu olayı sadece Troçki anlatır, onun dışında kimse anlatmaz.
meşhur "stalin soykırım yaptı" meselesi
1939 yılında kırım tatarlarının nüfusu 218bindi. askerlik çağında olannların sayısı yaklaşık 22bindi. 20bin kişi askere alındı. ve bunların hemen hemen tamamı 1944 yılında SSCB silahlı kuvvetlerinden firar etti ve nazi almanyasına geçti ve ellerindeki silahlarla kızılordu'ya karşı savaştı.
...çok büyük bir kitle nazilerle işbirligi yapmıştı. burada karşımıza zor bir soru çıkıyor. sovyet yönetimi böyle bir durum karşısında nasıl davranması gerekiyordu? hiçbir şey yapmayıp hiçbirini cezalandırmayabilirdi. ama görüldüğü gibi bunu yapması pek mümkün değildi (kk- 2inci dünya savaşının devam ettiğini kastediyor). 20bin asker kaçağı kurşuna dizilebilirdi. üreme yaşı geçenler hariç bütün erkekleri toplayıp hapse atabilirdi. ikisinden birini yapması kırım-tatar halkının soyunun tükenmesi anlamına gelirdi.
sovyet yönetimi bunun yerine tüm halkı orta asyaya gönderme kararı aldı... onlara toprak verdi ve birkaç yıl vergi almadı. kırım tatarlarını güvence altına aldı ve 1950lerin sonuna doğru sayılarının arttığı görüldü.
Sayfa 112Kitabı okudu
21 Mayıs 1937 sorgusundaki bir parçada Primakov şöyle diyor:
... Sağcıların ve Troçkistlerin bloğu ve bu bloğun Sovyet karşıtı askeri komplonun ihanetini örgütlemesi, Kızıl Ordu içindeki tüm karşı devrimci güçlerin birleşmesine yol açtı... Bu Sovyet karşıtı blok ve askeri komplo, bizzat faşist Trotskiy tarafından yönetiliyordu,.. (kantor, Voyna 374).
(Primakov burada Trotskiy’i “faşist” olarak adlandırıyor, çünkü Primakov’a göre Trotskiy faşist Almanya ile SSCB aleyhine işbirliği yapıyor.)
Sayfa 135
Troçkizm, daha öncesinde Trotskiy’in Dewey Komisyonu’na yalan söylediğinin henüz daha 1980’lerde keşfedilmesinin üstesinden geldi. SvenEric Holmström’ün yakın dönem de yayımladığı makalesinin gösterdiği üzere, Trotskiy'in hem Dewey Komisyonu’na hem de Bulletin of the Opposition adlı dergide “Hotel Bristol’’ vakası konusunda söylediği yalanların, daha önce farkına varılandan çok daha kapsamlı olduğu ortaya çıktı.
Sayfa 34
Epstein Yakovlev, Stalin’e oldukça yakındı. Stalin ve diğer ikisiyle beraber Yakovlev, 1936 Anayasası’nın ana yazarlarındandı. Stalin’in el üstünde tuttuğu bu proje üzerinde Stalin’le birlikte çalışmışlardı. Politbüro sıralarını saymazsak, bu durum Yakovlev’in hem Sovyet hükümeti ve hem de Bolşevik Parti’nin oldukça üst düzey görevlilerinden birisi olduğu anlamına geliyordu.
Sayfa 122
1937 yılındaki duruşmasında Karl Radek Troçkiden “terör eylemlerine dair talimatlar” içeren bir mektup aldığını söylemiştir.
SSCB henüz ayaktayken ve özellikle 1953 yılında Hruşçov’un iktidara gelmesiyle Moskova Mahkemeleri’ne ve 1930’ların sonlarındaki baskılara dair oldukça az sayıda belge yayımlandı veya araştırmacıların erişimine açıldı. Hruşçov ve yetkilendirilmiş tarihçi ve yazarlar, tarihin bu dönemine dair birçok önemli iddia ileri sürdülerse de, bu döneme dair kanıtların hiçbirine erişim imkânı sunmadılar.
Sayfa 15
Tüm ülke sathında bağlantıları olan hem mevcut hem eski üst düzey parti liderlerini içeren bir dizi ciddi komplo, henüz açığa çıkarılmıştı. Burada en kaygı verici olan, oldukça üst rütbelerdeki askeri şahsiyetlerin sürece dâhil olmuş olmaları ve gizli askeri planların faşist düşmana ifşa edilmesiydi. Askeri komplocuların SSCB’nin her tarafında bağlantıları bulunuyordu. Komplo aynı zamanda, 1934-1936 arasında NKVD’nin başında bulunan ve bu tarihlerden önce de yine aynı kurumun ikinci önemli adamı olan Genrih Yagoda dâhil olmak üzere NKVD’nin üst düzey yöneticilerini de içeriyordu. Komplonun ne denli genişlemiş olduğu ya da kaç kişiyi içerdiği tam olarak bilinemiyordu. En kötüsünden şüphelenmek en tedbirli yoldu.
Sayfa 239