#elibıçaklıteyze
“Kaybolmak.
Belki de her canlı, yaşamında en az bir kez olgunlaşmış meyveler gibi parçalanıp gece gökyüzünde havai fişekler gibi kaybolacakları parlak bir an yaşar.”
65 yaşındaki Pençe adında bir kadının hikayesine ortak oluyoruz. . Pençe, sıradan bir yaşlı kadına benzese de aslında son derece yetenekli ve soğukkanlı bir suikastçıdır. Gençken başladığı bu işte, emeklilik yaşına gelene kadar yeteneklerini geliştirmiş ve birçok görevi başarıyla tamamlamış. Fakat yaşının ilerlemesiyle birlikte, fiziki gücü ve çevikliği azalmaya başlıyor, bu da mesleğinde zorlanmasına yol açıyor.
Hem iş hayatında hem de özel hayatında uzun yıllarını yanlız geçirmiş bir kadın Pençe. Hayatının dönüm noktası ise, rutin bir görevin beklenmedik şekilde ters gitmesiyle başlıyor. Geçmişten bugüne çıkıp gelmiş bir düşmanın ortaya çıkması ise işleri oldukça karıştırıyor. Pençe’nin Şiddet dolu geçmişi ve mesleği, onun insanı yönleriyle sürekli bir çatışma içinde olmasına da neden oluyor.
Bazı bölümlerde geçmişini de okuduğumuz Pençe’nin hikayesine bayıldım. Hikayede yaşlılık, yalnızlık, toplumsal cinsiyet rolleri, kadının gücü gibi işlenen temalar ile verilmek istenen mesajlarda oldukça yerindeydi. Bence oldukça sıradışı ve güzel ilerleyen bir kitaptı.