Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Güçlü Ateşoğlu

Güçlü AteşoğluSpinoza ile Karşılaşmalar yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
Editör
Tasarımcı
8.0/10
2 Kişi
7
Okunma
13
Beğeni
4.426
Görüntülenme

Güçlü Ateşoğlu Sözleri ve Alıntıları

Güçlü Ateşoğlu sözleri ve alıntılarını, Güçlü Ateşoğlu kitap alıntılarını, Güçlü Ateşoğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Spinoza, felsefe tarihinin aykırı sîmâsı. Platon’un “mağara benzetmesi”nde esâretten kurtulup çıkışı bulan, böylelikle güneşle, yani bilgiyle karşılaşan kadim dünya insanını, modern dünyanın tam göbeğinde tüm olumsuzlukları, başarıları ve sevinciyle ortaya koyan bir ayrıkotu. Bir ve aynı kalan bilgeliği sâdece düşüncesinde değil, hayatından da gösterebilmiş bir düşünürle karşı karşıyayız. Bu karşılaşma bizi felsefesinin farklı yönleriyle kuşatıyor ve “düşünmeyi unutmuş bir çağ”da bizi düşünmeye sevk ediyor. Spinozacı kavramlara âtıfla, her “iyi karşılaşma”nın yapacağı gibi güçlendiriyor bizi bu. “Hurâfeler” ve “önyargılar”la kuşatıldığımız, “insanların sanki özgürlükleri için savaşıyormuşçasına kölelikleri için savaştıkları” bir çağda, kendi gücümüzü, zihnimizin düşünme ve sorgulama kudretini bize yeniden tanıtıyor. Platon’un benzetmesine geri dönersek, mağaradan bir önderin peşi sıra değil, ancak kendi başımıza çıkabileceğimizi söylüyor.
Sayfa 288 - Arka kapak yazısıKitabı okudu
Çağdaş sinirbilim açısından Spinoza’nın paralelizmi denilen öğretinin doğru anlaşılması son derece önemlidir. Bilim insanlarının haklı olarak son elli yıldır giderek artan bir şevkle alkışladıkları Spinoza’yı fizikalizme yaklaştırmaya çalışmaları benim nazarımda takdire şayandır. Örneğin Curley, zihni anlamak için bedeni anlamamız gerektiğini yazar. Çetin Balanuye
Reklam
Bedenin Düşüncesi ve Düşüncenin Bedeni - Savaş Ergül
Bilindiği üzere Negri, Yaban Kuraldışılık adlı kitabında, Ethica’nın birinci ve brşinci bölümlerinden duyduğu rahatsızlığı saklamamış, bu bölümleri ıslartaya çıkartmak, etkilerini ve sonuçlarını asgari bir düzeye çekmek istemiştir. Birinci ve beşinci bölümler, hafifçe veya şiddetli bir şekilde yana itildiğinde, Spinoza’nın kurduğu kipler ve
İnsanın şeylerin gerçek tabiatını kavramasını sağlayacak olan yetisi imgelem değil, anlama yeteneğidir (intellectus).* * Spinoza felsefesinde insan zihninin (mens) iki yönü vardır: İmgelem (imaginatio) ve anlama yeteneği (intellectus). Tekil şeyler zihnimizde duygular tarafından bozuk, karmaşık ve düzensiz bir şekilde sunulduğunda, bu yolla oluşan bilgi birinci tür bilgi, sanı ya da imgelemdir. Şeylerin özelliklerine ilişkin ortak nosyonlar ve yeterli idealar oluşturmamızı sağlayansa zihnin anlama yeteneği yönüdür. Bu şekilde kazanılan bilgiyi Spinoza, ikinci tür bilgi ya da akıl diye adlandırır. Öyleyse Spinoza’da akıl, zihnin bir yetisi değil, insanın anlama yeteneğini kullanarak ulaştığı bir bilgi türüdür. (E II Ö 40, Not 2)
Sayfa 119Kitabı okudu
Spinoza’da Fortitudo ve Barış Üzerine
Aklın rehberliğinde yaşam, Spinoza için, duygulardan azade bir yaşam değil, duygulara hem bireysel hem de toplumsal yaşamımızı daha yetkin bir hâle getirecek şekilde yön verebildiğimiz yaşamdır. Dolayısıyla, toplumsal hayatın uyum ve barış içinde sürdürülmesi meselesi de arzularından arınmış, anonimleşmiş yurttaşlar yaratmakla ilgili değildir; her bireyin etkin arzularo rehberliğinde yaşamasının desteklenmesiyle ilgilidir. Spinoza’nın etik-politik-metafizik düşüncesine bütünlüğünü kazandıran bu yaklaşım, tekillijletin mutlak olumlanışıyla, sosyal varoluşun barış ve uyum içinde sürdürülmesi arasında ince bir denge kurmayı hedefler. Bu çerçevede Spinoza’dan şunu öğreniyoruz: Başkalarında da sevince yol açabildiğimi düşünmek, bendeki sevinci ve eyleme gücünü artırır. Sâdece güçlerin birleştirilmesi açısından değil, benim başkalarına dair düşüncelerimi ve onlar arasındaki kendime dair pozisyonumu nasıl tasavvur ettiğim de bendeki olumlu dönüşümü belirler. Bireysel varlıkta kalöa çabamı belirleyen bir arzu olarak, sağlamlıktan söz edeceksek eğer, bu arzu benim kendime dair imgemin, yani benim diğer tekillikler arasındaki pozisyonuma dair imgemin de olumlu olmasıyla mümkün olabilir. Böyle düşündüğümüzde, yüce gönüllülük de, yani benden nefret edene sevgiyle yaklaşma edimi de, bir karşılıksızlık edimi değil, sağlamlıkla hep bir arada açığa çıkan, bireysel ve ortak gücün artışı için tercih edilen rasyonel bir ysşam stratejisi olarak görülmelidir. İşte bu iki etkin arzu, Spinoza’nın barış anlayışının hakiki kaynaklarıdır.
Sayfa 159 - Gaye Çankaya EksenKitabı okudu
Spinozacı Paralelizm Öğretisi: Çelişki mi Çâre mi? - Çetin Balanuye
Çağdaş sinirbilim açısından Spinoza’nın paralelizmi denilen öğretinin doğru anlaşılması son derece önemlidir. Bilim insanlarının haklı olarak son elli yıldır giderek artan bir şevkle alkışladıkları Spinoza’yı fizikalizme yaklaştırmaya çalışmaları benim nazarımda takdire şayandır. Aynı fikirde başkaları da vardır. Örneğin Curley, zihni anlamak için bedeni anlamamız gerektiğini yazar. Ona göre, beden olmaksızın zihnin ne işleyebilir ne de var olabilir oluşu bu kabulü haklı çıkarır. Tam da bu nedenle, Curley’e göre, Spinoza’ya ilişkin onca paralelizm vurgusuna karşın, bu felsefede “anlama” asla zihinden bedene doğru değildir. Benzer biçimde Montag da, Spinoza’nın aslen materyalist bir okumasının doğru olduğunu vurgulayarak, bedenin zihnin üstünde belirleyici bir rolünün olduğunu ileri sürer. Damasio da şöyle diyor; “Spinoza belli bağlamların gerektirmesi uyarınca bedeni ya da zihni bir diğerine üstün göstermek derdinde değildir. Ancak, tartıştığımız pek çok önerme çerçevesinde kuşkusuz beden sessizce kazanır...”
Reklam
Spinoza’da Hukuk ile Hak İlişkisi
Marilena Chaui’ye göre, Spinoza’nın en önemli politik metni, aynı zamanda filozofun en önemli ontolojik metnidir, yani Ethica’nın “Tanrı Hakkında” başlıklı birinci bölümü... Gerçekten de, Spinoza’nın Ethica’ya Tanrı’yla başlaması boşuna değildir. Spinoza, teoloji eleştirisine, “Tanrı yoktur, yalnızca tabiat vardır” diyerek başlamaz. Tam tersine, ontolojisinin temeline Tanrı kavramının oturtur ve “Tanrı vardır” der; Tanrı vardır ama sanılan şey değildir: Deus sive Natura, Tanrı ya da Tabiat. Tanrı’yı böyle tanımlamak, bütünüyle politik bir tavırdır.
Sayfa 116 - Reyda ErgünKitabı okudu
"Felsefe yapmaya başlayanın önce Spinozacı olması gerekir." -Hegel
TIE’nin tarihi gibi yarım kalmışlığı da yorumcuların tartıştığı bir diğer konudur. Örneğin Alexandre Koyre’ye göre TIE, belki de Spinoza artık sistemine herhangi bir yöntemsel girişi artık gereksiz gördüğü için yarım kalmıştır. Bu da onun Descartes’tan en büyük farkıdır. Doğru yöntem üzerine önceden konuşmaya gerek yoktur, zîrâ doğru yöntem doğru düşünmenin kendisidir. Tıpkı özgürlüğün, özgür deneyimlerin kendisi oluşu gibi…
Sayfa 63 - TIE: Tractatus de Intellectus Emendatione (Anlama Yetisinin Düzeltilmesi Üzerine İnceleme)Kitabı okudu
Spinoza’nın Sıfat Kavrayışı Üzerine Üç Yorum - Emre Koyuncu
Her ne kadar Spinoza ve İfâde Problemi ile Spinoza: Pratik Felsefe kitaplarında Spinoza’nın tekanlamlılık kavrayışının eleştirisine girmemişse de, DeleuzeFark ve Tekrar’da, Spinoza’da saf olumlamanın nesnesi hâline gelmiş olan tekanlamlı varlığın en parlak hâlinin Nietzsche’de bulunduğunu söyler. Nietzsche, bilhassa ebedî dönüş kavrayışıyla varlığın oluşa, özdeşliğin de farka atfen söylenmesinin önünü açmış ve böylece Spinoza gibi kipleri tözün etrafında döndürmek yerine, kipleri özgür bırakmıştır. Öyleyse, Daniel Smith’in de belirttiği gibi, kendini tekanlamlılık filozofları geleneğine yerleştiren Deleuze’un ulaşmak istediği Spinozacılık, tözün olmadığı ya da özdeşliği farka üstün kılan bir tözün olmadığı bir Spinozacılık, yani Nietzscheci bir Spinozacılıktır.
Sayfa 54 - Nietzscheci Spinozacılık <3Kitabı okudu
Reklam
Gücün Artışı, Azalışı; Duyguların Varyasyonu Bir fikrin sadece bir temsil olmayıp aynı zamanda bir gerçeklik ve bir yetkinlik derecesine de sahip olması, bilgi türleri ile varoluş tarzları arasında bir karşılıklılık kurar. Spinoza'ya göre, bilme kendisine denk gelen bilinç ve duygu tiplerinde varlığını sürdürmektedir. Bunun anlamı şudur:
Sayfa 244 - 245Kitabı okudu
Spinoza’da Hukuk ile Hak İlişkisi
Geleneksel tabii hukuk kuramlarının temel önermesi, tabiatta ifâdesini bulan Tanrısal aklın ilkelerinin insan aklı tarafından keşfedilebilir olduğu ve bu ilkelerin dünyevî politik yönetimin, dolayısıyla onun hukuk düzeninin doğrulanabileceği ya da değiştirilebileceği ahlâkî standartlar olarak kabul edilmeleri gerektiğidir. Oysa Spinoza, insanın “krallık içinde bir krallık” olmadığını söyler ve diğer tekil varlıklar karşısında insana ayrıcalıklı bir konum vermez. Tabiatta nesnel ve evrensel değerlerle ilkelerin, dolayısıyla da normatif bir düzenin bulunmadığını söyleyip, Pavlus’a gönderme yaparak yasadan önce günah olmadığını savlar; böylece haklı ile haksızın ölçüsünü pozitif hukuka indirger.
Sayfa 117 - Reyda ErgünKitabı okudu
Metafiziği doğanın nötr bölgesine çekmek, kelimenin daimonik anlamında, Spinoza felsefesinin cezbedici ve korkutucu güçleri olmuştur.
İçinde her bir tekilliğin diğeriyle, başka olanla ilişkiye geçmesinin zeminini düşündürttüğü için Spinoza çok değerlidir. Spinoza, Descartes, Kant ve Fichte gibi “ben”den, “özne”den yola çıkarak “ben-olmayan”ı, “öteki” ya da “başkası”nı inşa etmemiştir. “Ben” ile “ben-olmayan”ın ilişkisini mümkün kılan “zemin”den hareketle bir felsefe ortaya koymuştur. Bunu söylemek, tekilliklerin “karşılıklılık”ı, “ilişkisi”, “iç içe geçme”si, “gerçekliğin bizzat kendisinde hareket alanlarını genişletmesi” gibi ifâdeleri epistemolojik dar kalıplarından ve yükletimden kurtarır. Etik ile politik olanın ayrılmazlığının ontolojisi de bizi kadim dünya bilgeliğiyle ve de, modern dünyadaki kartezyenizmin dar mentalizöini ve soyut ahlâkçılığını aşan her tür öğretiyle buluşturur.
Sayfa 8 - Güçlü AteşoğluKitabı okudu
İktidar ile bilimin uzlaşamayan yıkıcı karşılaşması.
Rivayete göre, Archimeden kumda çeşitli geometrik figürleri çizip düşünmekteyken yanına gelen Romalı asker, General Marcellus’un onu çağırdığını söyler. Archimeden söyleneni pek umursamadan şu anda yaptığıvkanıtlamatı bitirmek istediğini söyler. Bu cevaba sinirlenen asker geometrik bir tanıtlamayla uğraşan matematikçi Archimedes’i öldürür.
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.