Başımıza gelen talihsiz insanlar yahut olaylar,ıstırabı yaşanıp mesajı alındıktan sonra bırakılmalıdır.Ki özgürleşelim,kendimize dönelim ,olgunlaşalım,pişelim.Yoksa hayat akar ,biz seyrederiz.
Yine de boşanma kederli bir hadisedir.Ya hayallerinizden vazgeçersiniz yahut hayallerinizin kahramanı yanlış çıkmıştır,duygular salvo yapar.Bazen kızgın,bazen rahatlamış,bazense korkmuş olursunuz.
"Başımıza gelen talihsiz insanlar yahut olaylar, ıstırabı yaşanıp, mesajı alındıktan sonra bırakılmalıdır. Ki özgürleşelim, kendimize dönelim, olgunlaşalım, pişelim. Yoksa hayat akar, biz seyrederiz."
Evlilik bir akıl oyunu değil ,istek ve duygu oyunudur .Uzlaşamama ihtimali konusunda uzlaşmak ,aslında iletişimin en üst ve en kıymetli tarifidir .Bu bilginin cepte ve hayatta olması önemlidir.
"Ben olsaydım"la başlayan cümleler kurmayan elinde hata ölçerle gezmeyen
Hata yapabilme konforunu kendisine verebilen
Başkasına da verebilen
İyiye de kötüye de müptela olmayan
Çok sevmek, çok istemek ile müptela olmanın başka olduğunu bilen
İnsanın ruhunun da parmak izi olduğunu hatırlayan
Biricik olmaktan korkmayan
Toplum kuralları denen mevzuyu iyi okuyan
Esiri yahut düşmanı olmayan
Hayat dediğinin hepi topu zaman aşımı oyunu olduğunu farkeden
İki kapılı bir handa yürüyüp gittiğimizi unutmayan
Aşık Veysel'i illa dinleyen
dünyaya alıcı gözle bakan ve bakmak ile görmenin aynı şey olmadığını bilen
İnsana iyi gelen
Aydınlık bir ömür dilerim...
Aşk bırakıp gittikten sonra onu eğrisiyle doğrusuyla hâlâ ister olmak fena halde kiymetli.
Aşıkken değil ama aşık olduğumuz,aşık halini de insan halini de bildiğimiz biriyle evlenmek iyidir.
Duyguların şahikasi aşkla tanisilmis,kaybedilmis,saskinlasilmis ve adına sevgi dedikleri yeni duyguyla tanisilmaktadir.Ask öyle kendiliğinden gelmiştir,uğraşmadan öylesine olmustur, sevgi ise 'emek isterim' pankartiyla dolaşmaktadır ve "Seni öyle kolayca birakmam, korkma "demektedir.Ask önce kendini devirip sonra evrilerek sevgiye döndüğünde macera yeni başlamaktadır ahali. Kabul, fena halde beylik ancak sevgi sahiden emek ister, hem de zorlusundan...
Dilerim aşık olduğunuz insanla evlenirsiniz.
Dilerim aşkı kaybetmenin insan öyküsünün bir paragrafı oldugunu, duygunun da insanın kendisi gibi evrildiğini, iyi yahut kötü dönüştüğünü, sevebilme ihtimalinin askin vefasızlığı yanında çok kıymetli olduğunu, evliliğin ömrünün aşktan bağımsız olduğunu ve fakat bir ömrü olduğunu, insanın insana iyi geldiğini ve bunun zor bir mevzu olduğunu ogreniriz.
Hepimiz kendimizi, geçmişimiz ve hayallerimizle harmanlıyoruz. Önce kendimiz, sonra dünyayla ilişki kuruyoruz. Hepimiz ailemizin izlerini taşıyoruz, bu bazen arkada bırakacağımız yük bazen ise yolumuzu aydınlatan ışık oluyor. Hayal kırıklıklarımız, kırılganlıklarımız, güçlü yanlarımız var. Kendimizi tanımaya, evrilmeye, hayat öykümüzü tekrar ve tekrar yazmaya muhtacız. Yoksa kendi hayatımızın esas oyuncusu olmanın özel ve biricik yanını kaçırırız. Yol gösteren ışığınızın bol olmasını dilerim.