Ne yazık ki bizim toplumumuzda kendine yetme yetisi bir terbiye olarak verilmiyor, bizler başkalarına bağımlı ve kolektif yaşamayı seven bir toplumuz. Site yaşamı buna örnektir. Büyük kentlerde yaşayanlar yaz aylarında da aynı tarzı benimsiyor. Bunda elbette ekonomik nedenler de etkili oluyor ama toplum olarak yalnızlığı sevmiyoruz, çünkü yalnız kalınca ne yapacağımız, nasıl yaşayacağımız bize öğretilmemiş. Yalnız yaşayan bir kişinin özgür olduğu doğrudur ama kişi bu özgürlüğü bir disiplin içine almaz, bunu bir düzene oturtmazsa işte o zaman belaların en büyüğü olan can sıkıntısı yakasına yapışır.
Ben doğayı hissediyorum. Evet ona beslediğim duyguları en iyi bu anlatıyor, ben doğayı hissediyorum. Hissettiğimiz her ne ise onu yaşamaz mıyız ya da tam tersi, yaşadığımız ne ise en çok onu hissederiz.
Ilk bahçe,görkemli bir zeytin ağacı dışında bomboştu. Dalları nerdeyse bahcenin iki yanı sıra uzanırdi. Bahçıvan olmayı onun kanatları altında ögrendim.