Gurbetelli Ersöz

10.0/10
3 Kişi
11
Okunma
4
Beğeni
1.451
Görüntülenme

Hakkında

Gurbetelli, Elazığ'ın Palu ilçesinde doğdu ve Üniversitede kimya okudu. Daha sonra Çukurova Üniversitesi'nde asistan olarak çalıştı. Bir kimyager olarak 1986'daki Çernobil felaketini ve 1988'de Halepçe'deki kimyasal saldırıyı hayatında dönüm noktaları olan iki büyük olay olarak adlandırıyor. Siyasi faaliyetleri nedeniyle 1990 yılında tutuklandı ve PKK'yı desteklediği için yargılandı ve hapis cezasına çarptırıldı. İki yıl cezaevinde kaldı. Serbest bırakıldıktan sonra Özgür Gündem gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni oldu. Ancak 10 Aralık 1993'te İstanbul'daki gazete merkezinin aranması sırasında 107 kişiyle birlikte gözaltına alındı. 12 Ocak 1994'te tutuklandı ve yargılandı ve 3 Yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı ancak Haziran 1994'te serbest bırakıldı. Gazeteci olarak çalışmasına izin verilmemesi üzerine 1995 yılında PKK'ya katıldı. 8 Ekim 1997'de çatışmada öldürüldü. Günlükleri, ‘’Gurbet’in güncesi/ Yüreğimi dağlara Nakşettim’’ ismiyle 1998'de Almanya'da yayınlandı. Kitap 2014'te Türkiye'de de yayınlandı, ancak kısa bir süre sonra yasaklandı.
Unvan:
Gazeteci ve PKK Üyesi
Doğum:
Palu, Elazığ, Türkiye, 1965
Ölüm:
8 Ekim 1997

Okurlar

4 okur beğendi.
11 okur okudu.
1 okur okuyor.
5 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sevginin cinsel güdü ile tatmin değil, bir bakışta, bir selamda, bir sözde ve en önemlisi de ortak değerleri korkusuzca savunma ve temsil etmede olduğunu biliyor ve bilmenin ötesinde yaşıyorum. Hem öyle ki, böylesi bir sevgi-saygı-aşk tek kişinin tutkusu, esiri-kölesi olmayı da engelliyor.
Sevginin cinsel güdü ile tatmin değil, bir bakışta, bir selamda, bir sözde ve en önemlisi de ortak değerleri korkusuzca savunma ve temsil etmede olduğunu biliyor ve bilmenin ötesinde yaşıyorum. Hem öyle ki, böylesi bir sevgi-saygı-aşk tek kişinin tutkusu, esiri-kölesi olmayı da engelliyor.
Sayfa 79 - 1. baskı - Mart 2014
Reklam
Gece ateşin ışığında yazı yazmak bir ayrı... Alevlerden yükselen ses ve uzaktan hafiften gelen su sesi ayrı bir ses tonu oluşturuyor. Alevlerden böylesi seslerin çıktığını ve alevler iyice inceldiğinde yanan odun cinsinin yerleştirilişine göre renk tonlarının nasıl değişkenlik gösterdiğini yeni farkediyorum.
Sayfa 93 - 1. baskı - Mart 2014
Zaman su gibi akıyor. Hep ihtiyaç duyduğum zamanı iyi değerlendirememek bir suç gibi geliyor bana. ... Zaman gerçekten su gibi hızlı. Öyle ki şu an sesinden başka hiçbir şey duymadığım Zap suyu gibi hızlı.
Sayfa 89 - 1. baskı - Mart 2014
Küçüklüğümde de inatçılığımla bilinirim. Fakat yine de bu inatçılıkla yürürken aslında düzenden intikam aldığımı sanıyorken, düzenle bütünleşme noktasına gelindiğini gördüm. Her kadının geldiği durum biraz budur. Doğrultuyu bildiysek ne mutlu bize.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok
Resim