Bowdoin College’ta Latin Amerika Çalışmaları programının direktörü ve Roman dilleri doçentidir. İki teorik kitap yazmış olan Patriau, Roberto Bolaño ve Peru Edebiyatı antolojilerinin editörlüğünü yapmıştır. Gazeteci, edebiyat eleştirmeni ve bir muhalif olarak makaleleri ve denemeleri pek çok ülkede yayımlanmıştır.
İlk kez okuduğum Gustavo Faverón Patriau fena bir izlenim bırakmadı bende. Yazar karakterlerden birine kendi ismi olan Gustavo ismini vermiş ama baş karakter olarak değil; daha çok olayları izleyen, dinleyen ve bağlantı kuran birisi olmayı tercih etmiş. Üniversiteden arkadaşı Daniel, antika kitap meraklısı hatta tutkunu. Nişanlısı Juliana'yı öldürmekten tutuklu lakin annesinin verdiği rüşvetle cezaevi yerine akıl hastanesine gider ve uzun bir aradan sonra Gustavo ile irtibata geçerek onunla görüşmek istediğini söyler...
Cinayetin sebebi, akıl hastanesi gözlemleri, kitaplar, ilginç ve karmaşık öyküler ve daha niceleri.
Keyifli okumalar dilerim.
Antikacı derin dehlizlerin içinden geçtiğiniz bir roman. Gizleri tek tek çözerken akıl hastanesinde, savaşta, savaş sonrasında yaşananları da ciğerinizde hissettiriyor yazar. Romandaki her karakter apayrı bir dünya; gizemli, vahşi. Çeviri ustaca yapılmış çevirmen Özlem Koşar'ı ayrıca kutlamak gerek. Kolay bir kitap değil, bir cinayet romanı diye bakmak yanlış olur ama güçlü dil ve delice fikirler sizi içine çekiyor.