Kitabın ilk 30 sayfası haricinde Sabetaycılık hakkında bilgi yok. Geri kalan kısımda, İzmir’de geçen garip ve alâkasız bir roman var. Okumak için vakit kaybetmenize gerek yok.
Kitabı okurken 1970'lerin Türk filmlerinde gibi hissettim.
Bizim toplumumuzda ama bizi yönetmek için bize sunulan bizden olmayan öğeler içeren bir kitap.
Akıcı güncel. İçerik olarak fazla katkısı olduğunu düşünmüyorum.
Batı tarzı yaşam biçimini benimsemiş insanların yaşadıkları benzer hikayelerini anlatıyor.
Yazarın Sod serisinden sonra ismi olduğu için alıp okudum.
Dört kitaptan oluşan Sod serisinin son kitabı.
Kesinlikle okunmalı. Macera kısmı değil, öz kısmına odaklanılırsa çok şey öğrenilir, İsrail ve misyonu hakkında.
Masalsı bir şekilde başlayıp, dünya tarihi üzerine(belli noktalara) vurgulayarak gözlem yapar gibi olayları anlatmış. Dünya tarihi (özellikle Ortadoğu ve Avrupa) ile ilgilenenlerin hoşlanacağı bir kitap. Önyargısı olmayıp objektif bakanlar için. Önyargıya sahipseniz hiç okumayın.
Oldukça şaşıracağınız, araştırdığınızda gerçek olduğunu göreceğiniz bölümler var.
Sod serisinin 3. Kitabı çok fazla yazacak bir şey yok. Daha önceki kitapları okuyanlar, incelemelerimi okuyabilir.
Akıcı bit üslup. Macera ve istihbaratın saha elemanı. Daha doğrusu yıkıcı elemanının başından geçenler.
Kitap 4 serilik, 2.kitap. Devam niteliğinde. Güzel ve akıcı bir üslubu var. Her ne kadar roman denilse de yaşanmış olaylar olduğu dikkatli okurlardan kaçmayacaktır.
İslami kimlikle bakınca, bu açıdan üzücü. Hele 3.kitap Canavar Ergün, Türk ise eğer daha da üzücü ve düşündürücü.
