Habil Şentürk

Habil ŞentürkEğitim Psikolojisi yazarı
Yazar
7.5/10
15 Kişi
54
Okunma
4
Beğeni
878
Görüntülenme

Habil Şentürk Sözleri ve Alıntıları

Habil Şentürk sözleri ve alıntılarını, Habil Şentürk kitap alıntılarını, Habil Şentürk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
islam inancına göre din, Allah'ın gönderdiği emir ve yasakları; ilim ise tabiatın bilinmesi, açıklanmasıdır. Dini gönderen de tabiatı yaratan da Allah olduğuna göre din ile bilim arasında bir uygunluk olması, çatışma olmaması gerekir.
Sayfa 13 - İz YayıncılıkKitabı okudu
insan, inandığı gerçeği yaşamak ihtiyacı duyar.
Sayfa 31 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
ibadet kişinin disiplinli bir hayata alışmasını da kolaylaştırır. iç çatışmalardan kurtararak bir iş yapabilme gücünü kazandırır.
Sayfa 33 - İz YayıncılıkKitabı okudu
pek çok ruh hastalıklarında da hastanın rahatsızlığının sebebi, rûhî ihtiyaçlarını ihmal etmiş olmasıdır.
Sayfa 34 - İz YayıncılıkKitabı okudu
kişinin dindar olduğunu söylemesi kolaydır, fakat dindarlığı bir yaşayış bütünlüğü olarak davranışlar halinde ortaya koymak gerekir. bu bakımdan ibadetin hem psikolojik hem de sosyal uyuma katkıda bulunarak şahsiyetin gelişmesine ve bütünleşmesine yardımcı olduğunu söyleyebiliriz.
Sayfa 44 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Allah inancı ve buna bağlı İslamî inançlar sistemi, kişinin iç dünyasını anlamlı bir bütün haline getirir, bir değerler dünyası oluşturarak vicdanı geliştirir. Böylece mümin nerede, nasıl ve niçin şu veya bu şekilde davranacağına karar verebilecektir. Bu da ona, gelişmiş bir sorumluluk duygusu kazandıracaktır.
Sayfa 31
Reklam
Allah inancı, inanan kişiyi yalnızlık duygusundan kurtarır; böylece mümin yalnız olmadığını anlar, her türlü derdini söyleyebileceği bir sırdaş, güvenebileceği bir dost veya yar dımcı olarak O'na yönelir. Nitekim Kur'an'da, bu husus şöyle belirtilmektedir: "Biz, nefsinin ona neler fısıldadığını biliriz. Çünkü Biz, ona şah damarından daha yakınız." Allah'a olan bu güven de büyük bir manevî dayanak ve destek sağlayarak onu, hayatta karamsarlıktan koruyup iyimserlige yöneltecek, geleceğe daha umutlu bakmasını sağlayacaktır. Çünkü "Allah'a güvenen kişiler, hayatın zorlukları karşısın da pes etmezler, üzüntü, keder ve sıkıntı onları fazla etkilemez, birtakım olumsuz olaylar ve şartlar karşısında onların aşırı derecede üzülmelerini engeller."
Sayfa 30 - Kaf
Din duygusu, diğer duygularla girift bir şekilde gelişmes ni sürdürür. Tıpkı bir bahçede bulunan çiçeklerle yabani otların beraberce, kol kola büyüyüp geliştikleri gibi. Bu açıdan bakıldığında Hz. Muhammed'in (S.A.) altı yaşında annesi sekiz yaşında da dedesini kaybetmesi, annesinin sevgi şefkatinden, dedesinin himayesinden mahrum kalmasına bep olmuştur. Bu durumun O'nun çocuk kalbinde birtakım etkilere, değişme ve gelişmelere sebep olduğunu düşünmei mümkündür. Bu ölüm olayları bir başka ålem (ahiret hayatı) düşüncesini harekete geçirmiş ve hayatın anlamı ve gayesi hakkında uzun boylu düşünme ihtiyacını duyurmuş olmalı dır. Nitekim dedesinin cenazesinde O'nu, acı acı ağlarken görmekteyiz.
"Kendisinin ibadet etmesi sonucu kazanacağı mutluluk, başkalarının da sıkıntılarına sebep olmamalıydı. Nitekim, namaza başlarken uzatmayı düşündüğü halde, arka saflarda bir çocuğun ağladığını duyunca namazı kısa kesmesi bu durumu açıklamaktadır."
Sayfa 120Kitabı okudu
Kişide dini olgunluğun teşekkülü, ancak onun davranış larına sosyal kontrol ve taklidin ötesinde, dini irådenin hå kim olmasıyla mümkündür. Bu da dini, taklidi olarak de- ğil, şuurlu ve irådeli olarak yåni ne yaptığını bilerek yaşamak demektir. Böyle olunca kişi, toplum içinde de, yalnızken de aynı davranış dürüstlüğünü gösterebilir, şahsiyeti bir bütün- lük arz eder. Nitekim peygamberlerin hayatları bu olgun ki- şiliğin birer modelini teşkil eder. Onlar ne söylemişlerse sözlerine uygun davranmışlar, bu davranışları yalnızken de toplum içinde de değişmemiştir. Öyleyse olgun bir dindar, peygamberin bir davranışını ör- nek alıp onun gibi yaşarken, sadece peygamberi taklit etmek, onun gibi davranmak için değil; peygamberin Allah'ın emri- ne uygun davrandığına ve onların bu davranışlarının doğru olduğuna inandığı için o şekilde davranmaktadır. Böylece o davranışı kendine mal etmekte, benimsemektedir. İbadet- lerini yaparken de bu şuur içinde, kendini sosyal kontrolün baskısından uzak, sadece Allah huzurunda hissetmektedir.
Reklam
"Bu ibâdeti yaparken O'nun bindiği hayvana acıyarak gerektiğinde dizgini salması ve insanlara: "Ey insanlar! Sekînetle, sekînetle (acele etmeyin)!" buyurmasından anlaşılıyor ki, haccını telaştan uzak, gönül rahatlığı içinde ifâ etmiştir."
Sayfa 102Kitabı okudu
Yaratıcı düşünce olayında konsantre olma ve konuyla ilgili bilgi ve malzemelerin iyi değerlendirilmesi önemlidir fakat bunlar yeterki değildir. meselenin çözüme kavuşması için bir ilham gerekmektedir. mesela newton'a kadar pekçok kimse elmanın dalından düştüğünü görmüş ve hatta sebebini bile düşünmüş olabilir fakat yer çekiminden kimse bahsetmemiştir.
Sayfa 19 - İz YayıncılıkKitabı okudu
DIN-ILIM İLİŞKİSİ
Sahası ve sınırları farklı olsa da ilim ve din, kişinin zihinsel ve duygusal ihtiyaçlarını tatmin etme bakımından büyük bir ilişki içindedirler. İnsan beden ve ruh olarak bir bütün teşkil ettiği gibi, ilim ve din de bu bütün içinde yerini alır. Zihnî melekelerin sağlıklı işleyip işlemeyişine veya işleyiş derecesine göre ilmî ve dînî hayat kendini gösterir. Zihnî kabiliyetlerimizin dış dünyadan gelen intibaları değerlendirmesi sonucunda vardığımız hükümler, tecrübî bilgilerimizi oluşturmaktadır. "İlim esâs îtibâriyle duyu verilerini kullanır; yani görülen, işitilen vs. şeyler üzerinde çalışılır?." Din hayatı da, zihni hayatın paralelinde ve kontrolünde gelişir. Hattâ zihnî gelişim normal seyrini tamamlamadığı veya yeterli olmadığı takdirde dinî hayatın bir bütünlük içinde tezâhür edemediği görülecektir. Öyle ise, dinî hayat, zihni melekelerin sağlıklı işlediği oranda vardır. Çünkü, dinin bir takım konularını anlayabilmek ve kabullenmek için gelişmiş bir zihne ihtiyaç vardır. Aslında dinî hayatı, hayatın diğer unsurlarından tama en ayrı olarak ele almak da mümkün değildir. Dini, insanın Psikolojik hayatının üç ayrı cephesinden ele almak; akıl, irade ve duygu yönüyle bir bütün halinde incelemek gerekmektedir. Ancak dinî yönden inancın bilgiden, Allah'a güvenin beşeri yardımlardan, aşk ve sevginin bütün aklî muhâkeme en daha önemli olduğu söylenebilir.
Sayfa 10 - iz yayıncılıkKitabı okudu
DIN-ILIM İLİŞKİSİ
Konuya M. Watt'in şu tesbitiyle girmek istiyoruz: "llim ve teknoloji maddi seviyede dünyayı bir birliğe kavuşturmuştur. Fakat dünya, diğer bakımlardan, bir birliğe kavuşmaktan henüz uzak bulunuyor. Son zamanlarda dinlerin yeniden canlılık kazanması da gösteriyor ki, büyük dini kültürler önemlerini bugün bile korumaktadırlar. Bunun yanında bütün dinler, ilmi görüşle diyalog kurma çabasındadırlar."
Sayfa 9 - iz yayıncılıkKitabı okudu
"Ayrıca, tevhîd inancının bir tezâhürü olarak kurban kesilirken Allah adını anmaktadır. Nitekim bir başka hadisinde Hz. Peygamber: "Allah'tan başkası adına hayvan kesene Allah la'net etti" buyurmuştur. Demek ki, Allah'ın mülküne ancak O'nun izniyle tasarruf edilebilir."
Sayfa 104Kitabı okudu
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.