8.0/10
2 People
10
Reads
0
Likes
512
Views

Most Liked Haidar Bammate Posts

You can find Most Liked Haidar Bammate books, most liked Haidar Bammate quotes and quotes, most liked Haidar Bammate authors, most liked Haidar Bammate reviews and reviews on 1000Kitap.
Haçlı seferlerinin bilim ve ebedi alandaki etkisi çok fazla değildi, fakat düşünce ve insani ilişkiler üzerindeki yıkıcı etkisi çok büyük oldu. Haçlı seferleri Hristiyanlığı, Müslümanlığın karşısına acımasız bir savaş olarak çıkardı; kültürler arasına hoşgörüsüzlük ve nefret tohumları ekti; Doğu ile Batı halklarının arasına ortak çalışmayı yüzyıllar boyunca engelleyen bir uçurum soktu. 8. yüzyıldan bu yana Moritanya İspanyası ile Katanya arasındaki kültürel alışveriş barbarca kesintiye uğratıldı. Doğu ile Batı'nın başarılı bir sentezi olarak ortaya çıkan "Langue d'Oc"* kültürü acımasızca boğuldu. Daha henüz çerçevesi yeni ortaya çıkmakta olan ortak bir Akdeniz kültürü ebediyen kaybedildi.
Dünya dört sütun üzerinde durur: bilgelerin hikmeti, büyül lerin adaleti, adillerin duası ve mertlerin cesareti.
Sayfa 15
Reklam
Albert Champdor (...), "İslamın En Dürüst Kahramanı Selahattin" başlıklı kitabında şöyle saptıyor: "Avrupa her alanda Doğu uygarlığının öğrencisi oldu ve bu sayede Batı'daki üretim derinlemesine değişikliğe uğradı."
'Gök bilimi' Alanındaki Katkılardan Ufak Bir Kısım (3);
En büyük Müslüman bilim adamlarından biri olan Abdul Rahman Muhammed bin Almad Beyruni, Gazneli Mahmut (977-1030)’un himayesinde yaptığı çalışmalarla, Bağdat geleneğiyle Hint bilim adamları arasında önemli bir köprü oluşturuyordu. Beyruni, farklı farklı bilim dallarında da yayımladığı bir dizi eserin yanı sıra, dünyanın çeşitli kentlerinin enlem ve boylamlarına ilişkin önemli listeler de yayımladı. Bilge bir hükümdar olan ve çok sayıda bilim adamı ve ozanla dostluklar kuran Selçuklu Sultanı Melik Şah (1072-1092)'ın gök bilimle olan ilişkisi tutku düzeyindeydi. Onun teşvikiyle yapılan gözlemler sonucunda oluşturulan takvim, Gregoryan takviminin yürürlüğe konmasından tam 1000 yıl önce ondan daha doğru veriler sunuyordu. (...) ...Müslümanlara ait gök bilim çalışmaları en yüksek noktasına Büyük Timur’un torunu olan Uluğ Bey döneminde ulaştı. Adı, babası Şah Ruh'un adıyla birlikte sanat ve edebiyat döneminin, yani Timur Rönesansı'nın mimari olarak anılan Uluğ Bey, aynı zamanda iyi bir gök bilimciydi. O, Bağdat okulunun son temsilcisi olarak bilinir. Eserlerinin 1437 yılında yayınlanmasından sonra gök biliminin onun zamanında ne kadar yol aldığını ve geliştiğini etraflıca görebiliyoruz. Kepler'den yüz yıl önce antik çağla modern gök bilimi arasındaki bağlayıcı zinciri Uluğ Bey oluşturuyordu.
'Gök bilimi' Alanındaki Katkılardan Ufak Bir Kısım;
Bağdat’taki gözlemevi okulu, Abbasi hanedanlığına mensup ve aynı zamanda kendisi de iyi bir gökbilimci olan el-Mansur (754-775) döneminin ürünüydü. Bu okul, halefleri Harun el-Reşit ve el- Me'mum zamanında önemli eserler verdi. Antik çağa ait birçok teorem yeniden gözden geçirildi, Batlamyus’un yanlışları keşfedildi ve Yunan tabloları düzeltildi. Bağdat okulunun başarıları arasında güneş yörüngesinin en tepe noktasının yanı sıra, elipsik güneş yörüngesinin ve onun progresif daralmasının hesaplaması da bulunur; yıl süresinin kesin hesaplanmasını da Bağdat'a borçluyuz. Bağdatlı bilim adamları ayın azami genişliğinin denklemini ürettiler ve ayrıca aya ait ve "variasyon" olarak ifade edilen üçüncü eşitsizlik denklemini de keşfettiler. Güneş lekelerini ilk kez onlar öngördüler, güneş tutulmasını onlar izledi ve çeşitli gök taşlarının varlığını onlar keşfettiler. Onlar yerkürenin hareketini tartışmaya açarak Kopernik ve Kepler'e asırlar öncesinden öncülük ettiler. Bağdat okulunun yaptığı saptamaların sonuçları "Kanıtlanmış Cetveller" olarak kabul gördü. Bu eseri ise esas olarak Yahya bin Ebu Mansur kaleme aldı. Bu okulun diğer ünlüleri şunlardı: Lalande'nin belirlemesine göre dünyanın gelmiş geçmiş 20 gök bilimcisi arasında sayılan El-Batani; gök bilimin temel kanıtlarından biri olarak bilinen ayın üçüncü derecede değişimini bulan ise Ebu Vefa Buzcani'dir. Yanlışlıkla Danimarkalı bilim adamı Tycho-Brahe'a atfedilen bu denklemi, Müslüman bilim adamı ondan tam 10 yüzyıl önce bulmuştu.
Bir zamanlar Müslüman İspanya'nın (Endülüs) Medreselerinin Kapılarında Şu Yazı Yazmaktaydı: "Dünya Yalnızca 4 Sütun Üzerinde Durur: 1. Alimlerin İlmi, 2. İdarecilerin Adaleti, 3. Doğruların Duası, 4. Yiğitlerin Kahramanlığı.
Sayfa 15 - Kaynak Yayınevi
Reklam