Hakan Dilek

Hakan DilekMahallenin En Şık Abileri yazarı
Yazar
6.3/10
3 Kişi
13
Okunma
2
Beğeni
1.692
Görüntülenme

Hakkında

Hakan Dilek 1962 Çarşamba'da doğdu. Hakan Dilek Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Eğitimi Bölümü/Heykel Ana Sanat Dalı’ndan mezun oldu. Baktı ‘lafla peynir gemisi yürümüyor’; Bugüne dek dört kişisel resim sergisi açtı dört de karma resim sergisine katıldı. -Adı geçen sergiler 1996-2003 yılları arasında gerçekleşti. 1975-91 yılları arasında farklı 2. ve 3. Lig takımlarında profesyonel futbol oynadı. 1996'da Meşin Yuvarlak dergisinde futbol yazmaya başladı. 2001 yılında eski futbolcularla söyleşiden oluşan ilk kitabı Mahallenin En Şık Abileri çıktı. Bu kitabı İşte Böyle Bir Şey, O Gol Kaçmazdı ve Maçı Kaybettik Ama Zemin Futbol Oynamaya Müsait Değildi izledi. 2001-2003 arasında Radikal Futbol'da Siyah-Beyaz Yıllar, 2003 yıllarında Sabah gazetesi Pazar Eki'nde Mahallenin En Şık Abileri adlı köşesinde yazıları yayımlandı.
Unvan:
Türk Ressam, Yazar
Doğum:
Çarşamba, Samsun, Türkiye, 1962

Okurlar

2 okur beğendi.
13 okur okudu.
1 okur okuyor.
11 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Sanatçı, karanlık bir odayı aydınlatan ışıktır benim gözümde. Benim için 1970 Dünya Kupası finalinde Pele'nin Carlos Alberto'ya verdiği pasla, genç Rimbaud'un şiiri arasında bir fark yoktur." Eric Cantona’ya göre futbolla sanat bir yerde buluşuyordu.
Bir kamp dönemi, Galatasaraylı futbolcular aralarında bilgi yarışması düzenliyorlar. Coşkun Özarı, Metin Oktay'ın oda arkadaşı Kamil Aktan'ı sorguya çekiyor: "Ispanya'nın bulunduğu adanın ismini söyle!" Dakikalar bitiyor ama Kamil değil İspanya adasını, İstanbul'daki adalanı sayacak durumda değil; nasıl daralıyor... Metin Oktay, Coskun Özarı’nın göremeyeceği bir pozisyonda, sessiz film oynar gibi anlatmaya çalışıyor dudak hareketleriyle Kamil'e: "Elbe, Elbe!" Kamil sevinç içinde, sorulan soruyu bilmenin heyecanıyla ayağa kalkıp bağırmaya başlıyor: "Elma, Elma!"
Reklam
Taçsız Kral'ın jübilesi de ilginçtir. Yıllarca ayrımsız bütün tribünlerin birlikte alkışladığı Metin Oktay, Fenerbahçelilerin ve Galatasaraylıların ortak isteğini gerçekleştiriyor, son maçında -on dakikalığına da olsa- Can Bartu ile forma değiştiriyordu. Yani Can Galatasaray, Metin de Fenerbahçe formasıyla yer alıyordu sahada. Gözlere ve evlere şenlik bir jübile maçı değil mi? Can Fenerliliğinden Metin Galatasaraylılığından ne kaybetmiştir? Sorarım...
Ender Konca’nın, babası Miraç Konca'yla yasadiği bir olay, o duyguları yeniden dolaştırdı yüreğimde. Bir erdem hikayesidir o olay benim için... 1970; Eskişehirspor-Galatasaray maçı. Ender başını döndürüyor Galatasaray defansının; bir çalım atıyor Ekrem'e, bir daha, dönüp bir daha... Eblehe çeviriyor Ekrem'i. Maç 1-0 Eskişehirspor'un galibiyetiyle bitiyor. Maç bitiyor, stadın dışına çıkiyor Ender. Kendisini bir kenarda bekleyen babası Miraç Konca’nın eline sarılıp öpecek. Bir adım kala, babası çakıyor tokadı Endere ve şaşkınlığı geçmeden konuşmaya başlıyor: "Sen utanmıyor musun adama tekrar tekrar çalım atmaya? Geçtin, tekrar geri dönmen niye. O adam da toptan ekmek yemiyor mu?" Ben biterim bu olayda.
"Akıl, kendini ancak deliliğin zıddı olarak tanımlayabilmektedir. Öyleyse delilik toplum düzeninin varlığı için gereklidir, çünkü bu düzen, kendine ancak negatifinin aynasında kimlik verebilmektedir...!" (M.Ali Kılıçbay'ın Michel Foucault'nun Deliliğe Övgü'süne yazdığı önsözden)
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
276 syf.
4/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Mahallenin En Şık Abileri, Büyük bir hevesle aldığım ancak sonu hüsranla biten bir kitap... Eski futbolcuları ve onların futbolcu olabilmek adına verdiği mücadelere değiniyor kitap. Bu anılarla birlikte Türk futbolunda Vefa, Samsunspor, İstanbulspor, İdmangücü, Eskişehir gibi takımlarında var olduğunu dahası bunların liglerde önemli sıralarda olduğunu görüyor tarihe tanıklık ediyorsunuz. Kitabın beğenmediğim kısmı ise bir süre sonra hikayelerin aynı ve sıkıcı gelmeye başlaması. Konu ve karakterler gereksiz yere uzatılmış. Toplansan 50 sayfa olması gereken kitap, baktığında hiçbir şey anlaşılmayan resimlerle, gereksiz uzatmalarla, aynı satırları tekrar ederek 276 sayfaya ulaşmış. Haliyle kapağı içinden daha afilli olarak kalmış kitaplardan biri daha oldu benim için.
Mahallenin En Şık Abileri
Mahallenin En Şık AbileriHakan Dilek · Babil Yayıncılık · 20014 okunma
106 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
İlgilisine.. ama sıkı ilgilisine.. yoksa sıkılırsın ;)
Biraz daha yakın dönem olsa dedim okurken hep.. bizden bir nesil öncesi hakkında fikir verdi en azından.. yalın bir anlatım vardı. Bilmem ki tavsiye edilir mi? İlgilisine deyip geçeyim.. Futbolun içinde bir yerlerde saklı; mizah.. gülünç yani... Ya da gülmece hali tribünlerin, saha içi kapışmaların... Çaldığı düdükle maçı durduran, kuralları ihlal edisiyle, 'zil zurna sarhoş bir kulüp başkanı', Lefter'le girdiği atışmanın sonrasında sahaya kaptan çıkabilmek için ayakkabılarını giymeyi unutan Basri Dirimlili, atacağı golden sonra kale direğinin üzerine çıkıp üç defa karga gibi bağırdığı için lakabıyla maruf 'Garga Aamet' in yaptığı komiktir. Peki, sahadan hakem tarafından atılan oyuncunun efsane futbolcu Baba Hakkı'ya 'Çıkayım mı Baba?' diye sorduktan sonra Baba Hakkı'nın göz ucuyla 'çık' işareti yapması ve oyuncunun dışarı çıkması ne demek!... Çocuktuk, oynadık ve gülümsedik diyelim; ama sahiden gülümsedik... Evet, 'O Gol Kaçmazdı'
O Gol Kaçmazdı
O Gol KaçmazdıHakan Dilek · Karakutu Yayınları · 20023 okunma