Halikarnas Balıkçısı

Halikarnas BalıkçısıAganta Burina Burinata yazarı
Yazar
Çevirmen
8.3/10
2.162 Kişi
9,6bin
Okunma
1.110
Beğeni
58,5bin
Görüntülenme

Halikarnas Balıkçısı

9,6bin okunma, 1.110 beğeni - Halikarnas Balıkçısı kitapları, eserleri, Halikarnas Balıkçısı kimdir, öz geçmişi, Halikarnas Balıkçısı nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Halikarnas Balıkçısı sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.

Hakkında

Cevat Şakir Kabaağaçlı veya tanınan adıyla Halikarnas Balıkçısı (17 Nisan 1890, Girit – 13 Ekim 1973, İzmir), Bodrum'a olan aşkı ile tanınan ünlü roman ve hikâye yazarıdır. 17 Nisan 1890 tarihinde, Osmanlı'nın son köklü ailelerinden Şakir Paşa Ailesine mensup babası yüksek komiser olarak görev yaptığı Girit'te doğdu. Babası Girit ve Atina'da sefirlik ve valilik yapan Mehmed Şakir Paşa, annesi Giritli Sare İsmet Hanım; amcası II. Abdülhamid devri Sadrazamı Ahmed Cevad Paşa, dedesi Şurayı Askeri Dairesi Reisi Miralay Mustafa Asım Bey'dir. Kendisine, iki evliliğinden de çocuğu olmayan ve onu kendi çocuğu gibi seven amcasının ismi verildi. Cevat Şakir, altı çocuklu ailenin en büyük evladıydı. Ailesinin tüm fertleri sanatta yetenekliydi. Sırasıyla dünyaya gelen Hakkiye, Ayşe, Suat, Fahrelnisa ve Aliye adlı kardeşlerinden Fahrelnisa resim alanında, Aliye gravür alanında üne kavuştu; Hakkiye’nin kızı Füreya Koral, ilk Türk kadın seramikçi oldu; Fahrelnisa’nın çocukları Nejad Melih Devrim ressam; Şirin Devrim ise tiyatrocu oldu. Cevat Şakir, çocukluk hayatının ilk yıllarını babası Şakir Paşa’nın elçi olarak bulunduğu Atina’da geçirdi. İlköğrenimini Büyükada'da, orta ve liseyi 1907'de Robert Kolej'de tamamladı. İlk yazısı aynı yıl İkdam gazetesinde yayımlandı. Bu, İngilizce ’den tercüme bir yazıydı. Lise öğreniminden sonra İngiltere’de denizcilik öğrenimi yapmak istediyse de ailesinin ısrarı ile Oxford Üniversitesi’nde tarih öğrenimi gördü. 1913’te İtalyan bir hanımla evlenerek İtalya’da kaldı ve resim öğrenimi gördü. İstanbul'a döndüğünde gazete ve dergilerde yazılar yayınlamaya başladı. Aile, 1914 yılında maddi sıkıntı içine girmiş ve babası Mehmed Şakir Paşa Afyon’daki Kabaağaçlı çiftliğine yerleşmişti. Babasının çiftlikte bir tartışma anında Cevat Şakir’in silahından çıkan kurşunla vurularak ölmesi üzerine cinayet iddiasıyla yargılandı ve 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı. Cezasının yedi yılını çektikten sonra baş gösteren verem hastalığından ötürü tahliye edildi. 1925 yılına kadar geçimini haftalık dergilerde tercümeler, yazılar yayınlayarak, resim ve yeni tarz tezhipler yaparak, karikatür yaparak, karikatür çizerek ve renkli dergi kapakları hazırlayarak temin etti. Türk basınında kapakçılığın gelişmesinde katkısı vardır. Dört asker kaçağının kadersizliğiyle ilgili olarak "Hüseyin Kenan" takma adıyla kaleme aldığı 13 Nisan 1925 tarihli "Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler" başlıklı öyküsünden ötürü İstanbul İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı. ‘Memlekette isyan bulunduğu sırada, askeri isyana teşvik edici yazı yazmak’ tan suçlu bulundu. Mahkeme Başkanı Ali Çetinkaya tarafından idama mahkûm edilmek istendiyse de, Kılıç Ali Bey'in önerisiyle kalebentlikle Bodrum'a sürüldü. 3 yıllık sürgünlüğünün yarısını Bodrum'da tamamladı. Cezasının son yarısını İstanbul'da tamamladıktan sonra, çok sevdiği insanları ve doğal güzellikleriyle kaynaştığı Bodrum'dan uzak kalamadı ve Bodrum'a yeniden dönüp yaklaşık 25 yıl kaldı. Bodrum'un antik çağdaki adı olan Halikarnas'ı mahlas olarak benimseyen Cevat Şakir, Bodrum'da balıkçılık dahil çeşitli işlerde çalıştı. Edebiyat sahasına giren eserlerinin büyük kısmını da Bodrum’da yazdı. İkinci evliliğini dayısının kızı Hamdiye, üçüncü evliliğini Hatice Hanım’la yapan Cevat Şakir'in üç evliliğinden beş çocuğu oldu. Çocuklarının orta öğrenim çağına gelince, o yıllarda bu kasabada ortaokul bulunmaması sebebiyle ailesini İzmir’e nakletti. Yaşamını yazarlık ve turist rehberliği ile sürdürdü, rehberlik kurslarında da ders verdi. 13 Ekim 1973'te İzmir'de kemik kanserinden vefat etti. Vasiyeti üzerine Bodrum'a gömüldü. Kabri Bodrum-Gümbet'teki Türbe Tepesinde manevi oğlu Şadan Gökovalı ile seçtiği yerde küçük bir müzesi ile birlikte "Halikarnas Balıkçısı Müzesi" adı altında bulunmaktadır. 1926'dan sonra deniz hikâyeleriyle tanındı. Konularını Ege Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi kıyı ve açıklarında gelişen, denize bağlı olaylardan çıkardı. İçinde yaşadığı, en küçük ayrıntılarına kadar bildiği hür ve asi denizi, kaderleri denizin elinde olan balıkçıları, dalgıçları, sünger avcılarını ve gemileri zengin bir terim ve mitologya hazinesinden güçlenerek, denize karşı sonsuz bir hayranlıktan gelen şiirli, yer yer aksayan, ama sürükleyip götüren bir anlatımla hikâye ve romana geçirdi. Yazı ve düşünceleriyle Azra Erhat gibi döneminin önemli aydınlarını etkilemiş bir kişi olarak, çeşitli dillerden yüz kadar da kitap çevirmiş olan ve kendi eserlerinin sonraki baskıları yapılagelen Halikarnas Balıkçısı'na Kültür Bakanlığınca 1971 Devlet Kültür Armağanı verilmiştir. Bodrum'da yaşadığı dönemde arkadaşları ile ilk Mavi Yolculuk fikrini ve uygulamasını gerçekleştirmişlerdir. Bu Mavi Yolculuklarda yanlarına aldıkları şeyler: Peynir, su, İstanköy peksimeti, tütün ve rakı idi. Mavi Yolculukta gazete okumaz radyo dinlemezlerdi. Amaç dünyadan kaçmak ve medeniyetten uzak olarak kafayı dinlemektir. Haftalarca denizde kalınır sadece acil ihtiyaçları temin etmek için karaya çıkılırdı. Oysa ki bugün yapılan mavi yolculuklarda her türlü lüks mevcuttur. Bu yolculuklar yazarın edebî eserlerini de büyük oranda etkilemiştir. Geniş bibliyografyası Yeni Yayınlar dergisinin Ekim 1974 sayısındadır. Kızı İsmet Kabaağaçlı Noonan, oğulları, Dr. Sina Kabaağaç ve Suat Kabaağaçlı'dır.
Tam adı:
Cevat Şakir Kabaağaçlı
Unvan:
Yazar, Gazeteci, Ressam, Şair, Rehber, Araştırmacı
Doğum:
Girit, Osmanlı İmparatorluğu, 17 Nisan 1890
Ölüm:
İzmir, Türkiye, 13 Ekim 1973

Okurlar

1.110 okur beğendi.
9,6bin okur okudu.
243 okur okuyor.
4.532 okur okuyacak.
208 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
hey gidi Dünya ! insanoğlu ne biçim insanlara gülümsemek zorundadır .
Reklam
''...sevginin ne güçlü şey olduğunu sevmekle anlamıştım.''
Kimin haddine düşmüş vakti öldürmek. Vakit onu yaşatmayı bilmeyenleri öldürür.
Zaten yorgunuz, bizi üzüp durmayın.
Sayfa 67 - Bilgi yayınevi / 74. Basım / şubat 2022Kitabı okudu
Nitekim deniz de bağrına atılan taşı unutur ama o taş yine oradadır ve oradan bir daha çıkmaz.
Sayfa 159
"Sabırlı insanların ağır ağır kabaran öfkeleri korkunç olur."
Halikarnas Balıkçısı
Halikarnas Balıkçısı
Reklam
Sinemaya Başarıyla Uyarlanmış Romanlar
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası
Edebiyat Atlası
‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729) Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
400. Kitaba geçmek... Sonunda 🎉
Aganta Burina Burinata
Aganta Burina Burinata
🤍🩵💙🌊

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
192 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Halikarnas balıkçısı, asıl adıyla Cevat Şakir Kabaağaçlı. Bodrum'a aşık bir yazar. Okurken dedim ki "kesinlikle bu adamın serisini toplamalısın." İlk başta fazla dikkatimi çekmemiş olsa da içeriğini duyduğum gibi elime aldım. Okuduktan sonra da kütüphanemde 400. Kitap sırasını Aganta Burina Burinata'ya verdiğim için çok şanslı
Aganta Burina Burinata
Aganta Burina BurinataHalikarnas Balıkçısı · Bilgi Yayınevi · 20224,666 okunma
265 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın en başında yazar İstanbul'daki rutin hayatından, yaptıklarından, çevresinden ve I. Dünya Savaşı sırasındaki ortamdan bahseder. Burada çeşitli gazete ve dergiler için yazdığı yazıları ve çizdiği karikatürleri anlatır. Bunların yanında yazarın alışveriş sonraları poşetleri taşımasına yardım eden ve sadece yazarın güvendiği yoksul
Mavi Sürgün
Mavi SürgünHalikarnas Balıkçısı · Bilgi Yayınevi · 20221,540 okunma
Reklam
158 syf.
9/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Her zaman mitoloji ilgimi çekmiştir, özellik Yunan ve Roma mitolojisi. Usta Kalem Halikarnas Balıkçısı bu konuda benim için Azra Erhat'la bir numaradır. Kitabın önsözü bence en alıcı yanı. Mutlaka okunulması gerekiyor . Kitap daha önce defalarca duyduğumuz hikayeleri yer ve zaman vererek anlatıyor. Akıcı bir dil. Anadoluda yaşamış diğer uygarlıklarla mitletin ilşkisi ve Anadoludan Yunan uygarlığına oradan Roma uygarlığına geçişi ve tanrıların diğer uygarlıklardaki adları ile anlatılmış. Onlarca hikaye, masal anlatılmış. Bu hikayeleri yaratanların hayal gücüne hayran kalmamak elde değil. Insanoğlu var olduğu sürede açıklayamadığı her olay için bir hikaye yaratmış, bir mit yaratmış. Orhan Hançerlioğlu bu konuyu şöyle açıklar. Bilimin bittiği yerde mitoliji başlar diyor. Gerçekten öyle bilimle açıklanamayan her olaya bir mitolojik figür yaratmışız.
Anadolu Efsaneleri
Anadolu EfsaneleriHalikarnas Balıkçısı · Bilgi Yayınevi · 2018729 okunma