Prof. Dr. Haluk İpekten, 1926’da Kırklareli’nin Saray kazasında doğdu. 1949 yılında Vefa Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne girdi. 1954 yılında aynı bölümden mezun oldu.1954 yılında Kayseri Pazarören İlköğretmen Okulu’nda edebiyat öğretmenliği yaptı. 1955-58 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türkiyat Enstitüsü’nde kütüphane memuru olarak çalıştı. 1959 yılında Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi’nin açtığı asistanlık sınavını kazanarak Eski Türk Edebiyatı asistanı oldu. 1962 yılında Prof. Dr. Ali Nihat Tarlan yönetiminde “Naili-i Kadim, Hayatı, Şahsiyeti, Sanatı ve Divanı’nın Tenkitli Metni” isimli çalışmayla doktor oldu. 1963 yılında ihtisas yapmak üzere üniversite tarafından 2 yıl süreyle Paris’e gönderildi. Dönüşte Türk Edebiyatında Edebi Muhitler isimli çalışmasıyla 1969 yılında Eski Türk Edebiyatı doçenti oldu. 1988 yılında profesör oldu 1982-87 yılları arasında Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölüm başkanlığı yaptı. 12.01.1983 tarihinde atandığı Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü müdürlüğünü 17.01.1992 tarihine kadar devam ettirdi. 1990 yılı mayıs ayında hastalanarak kısmi felç oldu. 2 yılı aşkın süre devam eden hastalığı süresince yüksek lisans ve doktora derslerine devam etti. 29.09.1992 tarihinde vefat etti. Evli ve 2 çocuk babasıydı.
Aşka saldum men meni pend almayup bir dostdan
Hîç düşmen eylemez anı ki etdüm men mana
Bir dosttan öğüt almadan ben kendimi aşkın içine attım. Hiçbir düşmanın yapamayacağını ben kendime yaptım.
Ehl-i temkînem beni benzetme ey gül bülbüle,
Derde yok sabrı onun her lahzâ bin feryâdı var..
Ey gül, ben sabırlı ve temkinliyimdir, beni bülbülle karıştırma, onun dert çekmeye tahammülü mü var, baksana her an feryad edip durur.
Fuzuli'yi merak eden , okumak isteyen , araştırmak isteyen , ödevi olanlara kesinlikle , gözü kapalı önerebileceğim bir kitap.Faydalı olacağından şüpheniz olmasın , anlaşılır ve bilgi verici net bir üslupla kaleme alınmış , şiirleri de açıklanmış .
Divan Edebiyatı, başka bir deyişle Eski Türk Edebiyatı beni her zaman için en çok cezbeden, bende merak uyandıran ve muhteşem bir keyif veren bir mecra olmuştur. Bu mecrada karşıma çıkan her isme, her şiire ayrı ayrı çok ilgili olmakla beraber Fuzûli ve Nef'î bende doruk noktasıdır. Birbirinden çok çok farklı iki isim.. Birbirine oldukça ters iki anlayış..Biri acının, ızdırabın şairi, diğeri hiciv, fahriye ve kaside ustası.. Biri acısını iliğimize kadar hissettiren, kelimelerle dans eden bir usta, diğeri devrin en korkusuz, en cesur şairi...
Birbirinden farklı, muhteşem ötesi iki isim...
Fuzûlî çok önceden Leyla ile Mecnun'undan bildiğim ve çokça da beğendiğim bir isimdi. Fakat Nef'î hakkında ne detaylı okuma yapmışlığım vardı ne de oturup şiirlerini karıştırmışlığım. Tek bildiğim 4. Murad döneminde boğularak öldürüldüğüydü. Okuduğum tek eseri de Peygamber Efendimiz'i övmek amacıyla yazdığı fakat yaklaşık 30 beyit boyunca kendi sözünün muhteşemliğini vurguladığı 'sözüm' redifli kasidesiydi. Bu kitapla çok daha fazla bilgiye ve enfes gazellerine de erişip okumuş oldum. Çok daha fazlası için en kısa zamanda Dîvan'ını karıştırmayı planlıyorum. Dîvan'dan önce hayatı hakkında yeterli bilgi sunacak bir kaynak olmuş kitap.
Haluk İpekten'in Eski Türk Edebiyatı alanında yaptığı tüm çalışmaları ayrı bir değere sahip olmakla birlikte bu şairleri tek tek işlediği ve şiirlerini şerh ettiği kitapları çok daha başka oluyor. Hiç sıkılmadan okuyorum. İlgililerine önerilir kesinlikle :)
Kitap, Haluk İpekten'in Eski Türk Edebiyatı derslerinde Bâkî hakkında anlattıklarından meydana gelmektedir. Hocamızın bu anlattıkları ölümünden sonra öğrencilerinin ders notlarından faydalanılarak kitaplaştırılmıştır. İpekten, Bâkî'nin hayat hikâyesinden, edebi kişiliğinden, eserlerinden bahsettikten sonra Bâkî'nin birkaç eserini (gazel vb.) şerh ediyor. Bu şerhler arasında oldukça ilginç mazmunlar da vardı.
*Ayrıca kitabın sonunda gazeller eski harfli olarak da verilmektedir. Dolayısıyla kitap, okuma çalışması yapmak isteyenler için de faydalı olabilecek nitelikte diyebiliriz.
Eski Türk Edebiyatı'na yâhut Bâkî'nin kendisine ilgisi olanlara önerilir :))