Öne Çıkan Hamza Nuh Özer kitaplarını, öne çıkan Hamza Nuh Özer sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Hamza Nuh Özer yazarlarını, öne çıkan Hamza Nuh Özer yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ölümden daha korkutucu olan şey , olsa olsa ölümü meydana getiren olaydır. Kalbin durmasıyla olduğun yere yığılmakla, yanarak ölmek arasında fark vardır. Sonuç ve sebep bağımsızdır bu konuda. Ölene kadar bir süreç vardır sonrasını bilmesek de. Hatta ölümün biçimi ölen için bir şey ifade etmese de kalanlara acı vermeye devam eder. İnsanlar bu sebeple ölüm biçimlerini ayırırlar. Herkes ölümün kaçınılmazlığını kabul eder, korkar, ölümden sonra ne olacağına dair inanç farklılıkları yine önemsizdir. "
"Ama devlete asker lazım, yolları yapacak adam lazım. Vergi lazım. Bu sebeple umutların beslenmesi lazım. Bana göre ise bir tek şeyi öğrenseler yeterli, nerdeyse tamamı köhneleşmiş bu yerde. Dünyayı görsünler. Neyi yaşadıklarını bilsinler, neyi yaşayamayacaklarını. Neden çoban ve çiftçi olmaları gerektiğini. Sadece birkaçı köyden çıkabilecek zaten, köyden çıkmakla çıkmamak arasında bir fark olmadığını görsünler. Okumak bile sadece işlerini zorlaştıracak . Bir süre umutsuzca çırpınacak zeki olanları. Sonra mutsuz çobanlar olacaklar. İşte okumak bunu değiştirecek onlar için, mutlu ve mutsuz çobanlar. Taş devrinden maden devirlerine geçemeyecekler. "
“Yol boyunca aklımdaki tek şey; iyiliğe yönelen bir seçimin bir şekilde bir yerlerden karşılık bulduğu. Yeter ki o seçimi yapabilsin insan.”
Zemheri Kadınlarının hikayesi; katliamlarla, savaşlarla örülü insanlık tarihinin herhangi bir döneminde geçiyor. 1900lerin başı ya da 2000lerin sonu olarak düşünebiliriz. Sefalet, kayıp ve acılarımızın taze olduğu bir dönemde, belki bir savaşın ya da bir katliamın hemen ertesi senesi. Yer, Anadolu’nun iç kesimleri.
Yazarımızın bilmemizi istediği bir şey de bu hikayenin yaşanmış bir olay üzerinden kurgulandığı. Bu noktadan sonra kitapta anlatılan kışın soğuğunu iliklerimde hissettim.
Köyde birer birer kaybolan kadınların hikayesini bir amaç uğruna ölmeyi saçma bulan, yeni atanmış köy öğretmeni Muzaffer’in gözünden okuyoruz. Gitmek ve kalmak ikileminde bocalayan Muzaffer’in ve köy çıkmazının içinde çırpınan insanların ruh halini, ince ince betimlenmiş heyecanlı bir kurgu üzerinden okuyoruz. Sonunu asla tahmin edememiştim. Soluksuz okudum. Tavsiye ederim.