Hamza Türkmen

3.9/10
25 Kişi
43
Okunma
9
Beğeni
1.179
Görüntülenme

Hakkında

1953 yılında İstanbul Sarıyer'de doğdu.Öğrenciliği döneminde ilk düşünsel ve siyasal formasyonunu önce Milli Türk Talebe Birliği'nden, sonra da Yeniden Milli Mücadele hareketinden aldı. Düşünsel sorgulamalar sonucunda bir grup arkadaşı ile birlikte 1975'te Yeniden Milli Mücadele hareketinden ayrıldı. Sağcı, devletçi, millici, osmanlıcı dini duyarlılıktan ayrışarak Kur'an merkezli siyasal sorgulamalar gerçekleştirdi. Önce İstanbul Hukuk Fakültesi'nde okudu; ancak 3. sınıftayken hukuk öğrenimini bıraktı ve M.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ni bitirdi. Bir grup arkadaşıyla 80'li yılların ikinci yarısında Yöneliş Yayınları'nı kurdu. Beraber olduğu müslümanlar ile birlikte 1990 yılında Dünya ve İslam, 1991 yılında Haksöz dergisini yayınlamaya başladı. Dünya ve İslam'ın sahipliğini Haksöz dergisinin de editörlüğünü yaptı. 1996 yılında yapısal ve düşünsel açıdan daha homojen müslümanlar ile Ekin Yayınevi'ni kurdu. Halen aynı yayınevinde yayıncılık ve 1991'den bu yana yayınlanan Haksöz Dergisi'nde yazarlık yapıyor. 1991'de Türkiyeli Müslümanlar Platformu'nun, 1999 yılında Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği'nin kuruluşuna, 2002 yılında da Filistin Dostları Girişimi'nin ve Kudüs dergisinin kuruluşuna öncülük etti. Özgür-Der'de aktivist olarak faaliyet göstermektedir.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Sarıyer, İstanbul, Türkiye, 1953

Okurlar

9 okur beğendi.
43 okur okudu.
1 okur okuyor.
21 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Modern cahiliyeyi aşma sorumluğumuz ve zorunluluğumuz
○> Fıtratımızla ve eşyanın tabiatıyla barışik bir esenlik ve adalet iklimine ihtiyacımız var. > Çağa , fıtratla barışık yeni bir insan/ toplum modeli sunabilmeliyiz. Ekini ve nesli bozmayacak, kapitalist tüketim zihniyetini aşacak âdil ve yaşanabilir bir üretim- tüketim modeli Inşa edebilmeliyiz.
^Zaman ve mekanın ruhu gereği normların değişmesi normaldir ama değerlerin de değişmesi sabite yoksunluğudur.^
Reklam
Farklı İslâm algılarindan kaynaklanıyorsa!
●> " İslâmcılık " eğer İslâmi faaliyetleri ifade etmek için kullanılan bir terimse, benimseyerek kullanacağımız bir kavram Olabilmesi için, içeriğinin yeniden tanımlanması gerekir. Zira İslâmcılık, sadece islâmi duyarlılık değildir. ●>muhalif İslâmci vardır, iktidardaki İslâmcı vardir, şii İslâmcı vardır, selefi İslâmcı,demokrat İslâmcı vardır, ümmetçi İslâmci vardır, Miliyetçi İslâmcı vardır.. Kur'an merkezli ihya ve ıslah çizgisinden bakacak olursak,İslâmcıliğın bu çeşitliliği bir zenginlik değildir.
Kuran ki insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Muttakilere kılavuzdur; insanları doğru yola iletir. Onda şüphe yoktur uzmanlara yöneltilecek konular dışında apaçıktır, anlaşılır. İnsanlara hitap eder okunmalı ve düşünülmelidir
Müslümanlardan çoğu rahatlıkla faizi yemede bir sakınca görmüyor, rüşvet yemede bir sakınca görmüyorlar; çünkü nasıl olsa Cenab-ı Hak demiş ki "innallahe yağfuru'z-zunube cemia" , "Allah bütün günahları affeder." dolayısıyla Allah bütün günahları affetme yetkisine sahiptir, yetki benimdir diyor, ben affederim diyor.Ama hangilerini, kimin günahını affedecek? Bunu Kur'an'ın bütünlüğü içerisinde görmezseniz; sadece bir yerden bir ayeti alıp orada onu sadece mutlak olarak zikreder duruma gelirseniz, o zamana Kur'an'a hakaret etmiş olursunuz.Kur'an bir bütünlük içerisindedir. Bu bütünlüğü görmek durumundayız.
Sayfa 28 - Ekin YayınlarıKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok
Resim