«Bekâret hiç bir zaman, erkeklerin değerine ilişkin ya da evlenilmeye uygun olup olmadıklarına ya da yaşamalarına izin verilip verilmemesine dair bir konu olmamıştır.»
"Erkeklerin cinsel taleplerine boyun eğmek, çocuk doğurmak, çocukların altını temizlemek, evi çekip çevirmek. Kısacası evlilik kadınları tüketiyordu."
«Tecavüz öncesinde cinsel ilişki yaşamış olsun ya da olmasın, hiçbir kadının cinsel geçmişi yasalar önünde, uğradığı cinsel saldırının gerçekliğini değiştirmez, değiştirmemelidir»
«Kadın bedeninin ve cinselliğinin, aile, eğitim, hukuk, tıp, dil ve din gibi başlıca toplumsal kurumlar yoluyla sürekli gözlem ve denetim altında bulundurulması, ataerkil düzenlerin özünü oluşturur.»
"Bekâret muayenesi Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasa'sının da birçok maddesini ihlal etmektedir. Örneğin Anayasa’nın 10. maddesine göre, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” Bekâret muayenesi bu maddeye aykırıdır çünkü uygulamanın temelinde cinsiyet ayrımcılığı yatmaktadır. Sadece kadınların maruz bırakıldığı bekâret muayenesi, kaynağını çifte standarda dayalı cinsellik normlarımızdan almaktadır."
«Vajina gibi bol kıvrımlı ve çok katlı bir organda, kolayca gözden kaçalabilecek, varla yok arası, incecik bir zara “himen” adını vererek, tıp bilimi özünde işlevsiz bir zar parçasını, isimli ve işlevli hale getirmiştir.»
Tecavüzle çalınan bekâretin yarattığı namus boşluğunu doldurmak adına “zamanla seversin” diye tecavüzcüsüyle evlendirilen kadınların karanlığa hapsedildiği ama tecavüz eden adamların aklanıp azat edildiği bir ülkede yaşıyoruz.