"Ric'at Lafzı; Dil âlimlerine göre bu bir defa geri dönmektir. Onlar neredeyse başka bir anlam çıkarmazlar. Fıkıhçılara göre o, bâin olmayan talaktan/boşanmadan dönüştür. Kelamcılara göre ise bazı Şiilerin iddia ettikleri, ölümünden veya gaybetinden sonra imamın dönmesidir. Kâtiplere göre, orduda pay edenin/mu’tinin yaptığı hesaptır. Müneccimlere/Yıldız Bilimcilere göre; beş gezegenin, burçların sırasının aksine seyridir."
Hârezmî, Mefatihu'l-Ulum, s. 22.
الكمون هو استتار الشئ عن الحي كالزبد الذي في اللبن قبل ظهوره و كالدهن في السمسم
Kumûn, bir şeyin gizli olmasıdır. Ortaya çıkmasından önce sütteki kaymak ve susamdaki yağ gibi bir şeyin duygusal olarak gizli olmasıdır.
Hz. Ebu Zerr (Radıyallâhu Anh) anlatıyor: "Güneş batarken Rasûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) ile birlikte mescidde idim. Bana:
"Ey Ebu Zerr, biliyor musun bu Güneş nereye gidiyor?" diye sordu. Ben:
"Allah ve Resûlü daha iyi bilirler!" dedim.
"Arş'ın altına secde yapmaya gider, bu maksadla izin ister, kendisine izin verilir. Secde edip kabul edilmeyeceği, izin isteyip, izin verilmeyeceği zamanın (kıyametin) gelmesi yakındır. O vakit kendisine: "Geldiğin yere dön!" denir. Böylece battığı yerden doğar. Bu durumu Cenâb-ı Hakk'ın şu sözü haber vermektedir. (Mealen): "Güneş, duracağı zamana doğru yürüyüp gitmektedir. Bu aziz ve alîm olan Allah'ın takdiridir" (Yâsin 38).
[Buhârî, Tefsir Yâsin 1, Bed'u'l-Halk 4, Tevhid 22, 23; Müslim, İmân 250, (159); Tirmizî, Tefsir, Yâsin, (4225).][29]10. (1693)-
الزمان مدة يعدها الحركة مثل حركة الافلاك و غيرها من المتحركات
Zaman, feleklerin ve onların dışındaki diğer hareketli varlıkların hareketi gibi, hareketin saydığı müddettir.
الاستحالة أن يخلع الشئ صورته و يلبس صورةً
أخرى مثل الطعام يصير دما في الكبد.
Dönüşüm (istihale) yemeğin ciğerde kana dönüşmesi gibi bir şeyin kendi suretini çıkarıp başka bir surete dönüşmesidir.
النفس هي القوة التي بها صار الجسم الحي حياً و إنما يستدل على إثباتها بما يظهر من الافاعيل عن جسم الحي عند تصوره بها
Nefs, canlının vücudunun kendisiyle canlı hale geldiği kuvvettir. Onun varlığı, cisim onunla tasavvur edildiğinde, canlının vücudundan sadır olan fiillerden ortaya çıkan şeyle delillendirilir.
العقل الفاعل هو القوة الاهي الذي يهتدي بها كل شئ في العالم العلوي والعالم السفلي من
الافلاك و الكواكب و الجماد والحيوان
Faal akıl, elverdiği ölçüde yüce ve aşağı alemdeki feleklerden, yıldızlardan cansız varlıklardan, düşünemeyen hayvan ve insandan oluşan herbir varlığın kendisiyle hidayet bulduğu ilahî bir kuvvettir.
İnsan için giysili, ayakkabılı ve silahlı olmak; ağaç için de kabuklu olmak gibi, cisimde bir parça veyabir yüzeyle örtüşen bir cisme nispet edilmesidir