Hala Güneş'e doğru ilerlemeye devam ederseniz,
sistemin en başındaki Merkür gezegenine ulaşırsınız.
Merkür'ün en ilginç özelliği, kendi etrafında olağanüstü
derecede yavaş dönmesidir. Kendi etrafındaki dönüş hızı neredeyse Güneş'in etrafında yaptığı dönüş kadar yavaştır. Öyle ki Merkür Güneş etrafında iki kez döndüğünde, kendi etrafında sadece üç kez dönmüş olur. Ya-
ni iki yılı, üç gününe eşittir. Gece ile gündüzün bu kadar
uzun sürmesi, gezegenin bir yüzünü kızartırken, öteki
yüzünü ise dondurur. Bu nedenle gece ile gündüz ara.
sindaki isi farkı yaklaşık 1000°C'yi bulmaktadır. Elbette
böyle bir ortam, hiçbir canlıyı barındıramaz.
Havanın basıncı 760 mm Hg'dir. Yoğunluğu, deniz
seviyesinde, litre başına bir gram civarındadır. Deniz yüzeyindeki akışkanlığı ise, suyun elli katı kadar fazladır. Birer önemsiz rakam sanabileceğimiz bu değerler, gerçekte bizim yaşamımız için çok kritiktirler. Çünkü, "hava
soluyan canlıların var olabilmesi için, atmosferin
genel
Bilin , ki dünya hayatı ancak bir oyun , '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalama', bir süs , kendi aranızda bir övünme ( süresi ve konusu) , mal ve çocuklarda bir ' çoğalma _tutkusu 'dur.(Hadid Suresi ,20)
Kavimlerin Helakını, Yaşanan Doğal Olayları günümüz bilim ve gözlemi ile açıklamaya çalışan bir eser. Eser anlatımını görseller ile desteklemekte ve bu da kolay anlaşılmasını sağlamaktadır.
Adnan Oktar'ın ciddi ciddi yazmış olmasa aslında ne kadar esprili birisi olabileceğini ispatlar nitelikte bir eser(!). Sahte bilimin ne olduğuyla ilgili iyi bir kanıt. Görüşünüz ne olursa olsun okumanızı tavsiye ederim. Yer yer sinirlendiren, yer yer güldüren bu kitabı bi kaç saat içinde tüketebilirsiniz.
Sanırım ortaokul zamanların da okuduğum ilk kitap diyebilirim, okuduğum zaman Allah'a olan sevginin ne denli güzel ve özel olduğunu canı gönülden kavradım
Allah SevgisiHarun Yahya · Araştırma Yayıncılık · 20035 okunma
Hazret-i Hüseyin radıyallâhü anh, bir gün hutbe okurken, Allâhü Teâlâ’ya hamd ü senâ ettikten sonra şöyle buyurdu:
Ey Allâh’ın kulları! Allah’tan korkun, dünyadan sakının. Çünkü dünya, eğer bir kimseye bâkî kalacak olsaydı yahut bir kimse dünya üzerinde ebedî kalacak olsaydı, Peygamberler buna en lâyık kimseler olurdu. Onlar dünyadan râzı olur, sahip oldukları dünyalık şeylere sevinirlerdi. Hâlbuki öyle değildir.
Cenâb-ı Hak, dünyayı fâni olarak yaratmıştır. Onun yenisi eskir, nimetleri kaybolur, sevinçleri hüzne dönüşür. Dünya, bir sel gibi önüne kattığını mahveder. Bu dünya bizim için âhiret seferinde geçip gittiğimiz bir konaktan ibârettir.
Sizler, âhiretiniz için azık hazırlayın, azığın en hayırlısı da takvâdır. (Yasakladıklarını yapmayıp, emrettiklerini yaparak) Allah’tan (onun azabından) korkunuz, ancak o zaman kurtulmayı umabilirsiniz.
Dinimizi öğrenmek için bu tür kitaplara ihtiyacımız olduğunu düşünen gizli servisleri kınım kınım kınıyorum. Daha iyi yöntemler bulabilirlerdi. Hem bu kadar da cilalanmazki parlatılmazki 1 km den seçiliyor yapmak istedikleri.
Kedicikleriyle ünlü Harun yahya takma adlı adnan oktar ın yazdığı iddia edilen (belki öyledir) bu tür kitaplar bana gizli servislerin özel bir amaç için adam yetiştirme palazlandırma yöntemlerine benziyor. Kaldıki bu tür kitapları ne yazacak ne basacak, yayacak, tv kanalı alacak, çevresine özel seçilmiş insanları özel villalarda şirket gibi çalıştıracak milyonlarca dolarlık ekipmana ve silaha hatta fosil lere sahip olacak birine hiç benzemiyor "hocamız". İdolüm yaaa.