Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hasan Amca

Hasan AmcaNizamiye Kapısı yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
407
Görüntülenme

Hasan Amca Sözleri ve Alıntıları

Hasan Amca sözleri ve alıntılarını, Hasan Amca kitap alıntılarını, Hasan Amca en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gelişen Alman kapitalizminin İngiltere’yle giriştiği ham madde ve pazar kapışmasında yani sömürgecilik savaşındaki Alman akıl hocaları kaleyi içten fethetmek için "Pan Türkizm" ve "Pan İslamizm" diye acaip ideolojiler de icat etmişlerdi.
Sarıkamış
Burada gizlenen maksat, Ruslar’ın buralara kuvvet ayırmasını temin etmek suretiyle Alman ve Avusturyaliların yükünü hafifletmek... Yoksa 200.000 kişilik, o da aç ve çıplak bir orduyla bu merhametsiz dağların aman bilmez kışların da nihayet donmaktan başka ne yapılabilir? Nitekim öyle de oldu.
Sayfa 206
Reklam
Arab 'ın meşhur sözü gibi: «Hülya olmasaydı fukara helak olurdu.» ...... yahut kurtuluş daha kolaylaşırdı.
Sayfa 181
Hasam Amca(Hasan Vasfi)
Bir gün fenalaşmış asistanlara doktora haber vermeyin rahatsız etmeyeyim demiş, koşarak hastaneye gittim. Bana; size zahmet etmişler, benimki bir kayıp değildir, taksit, taksit ölmek istemiyorum, rahat öleceğim, arkalığı başımın altından alın dedi. Arkalığı aldırdık, hanım kızıma (eşime) hürmet ve sevgiler dedi- Sağ elini yastıkla başının arasına koydu ve öldü. Hayatımda böyle mert bir ölüm görmedim. Hasan Amca kimseye metelik vermeyen mert ve gururlu bir insandı..
Alman generali Von der Goltz... Bu paşa ayda bin altın maaşla ordu ve askeri mekteplerimizi ıslaha memur olarak gelmiştir. .Bu bize karşı üzerine aldığı vazife bir kıt’a büyüklüğünde çeşit iktisadi kaynak ve menfaatlerle dolu bu ülkede kendi devletinin menfaatleri için vazife almamış olduğu düşünülebilir mi? yıllar boyu bu nevi hey ’etlerin mesai hayatları tetkik edilirse, onların bizim paramızla kendi menfaatleri için çalışmış oldukları sabit olur...
Sayfa 93
Selânik, Osmanlı imparatorluğu ’nun esasen en hareketli ve en ileri şehirlerinden biri idi. Fakat bu ­günlerde o, yalnız hareketli bir şehir olmakla kalmıyordu. Devlete yeni yön verecek bir hareketin merkezini teşkil ediyordu. Adeta kaynıyordu...
Sayfa 40
Reklam
Babiali baskinin sebebi-yabanci sermayenin onunun acilmasi
Mahmut Şevket Paşa Daily Telegraph muhabiriyle yaptığı bir mülâkatta: Şimdi iş yapmak azmiyle geldik. Ecnebilerin müzahereti bizce kıymetlidir.Memleketimizin hüsnü idaresi için bilcümle nezaretler için ecnebi müşavirler getireceğiz. Memleketi büyük idari mıntıkalara ayıracağım ve her biri için ayrica ecnebi müfettiş getireceğim . .. Hükümetin korkaklığı veyahut parlamentoda uzun uzadıya lüzumsuz ve faydasız münakaşalarla vakit kaybetmek yüzünden kanunlar çıkarılmadığından nafia işlerini ele alamamıştık. Yabancı sermayelerin yardımından bu suretle istifade mümkün olamadı. Bunlardan ecnebi sermayedarlarının şikâyet ettiklerini biliyorum.Bunun içinmeclisin açılmasını beklemeksizin, bütün mes’uliyet kabineye ait olmak üzere bir takım muvakkat kanunların iradesini alarak işe başlayacağım , bu meyanda demiryolları inşası mukaveleleri yapacağız, icabeden umuru nafiayı meydana çıkaracağız...
Sayfa 130
1.dunya savasina girisimiz
Talât: «Hiç birimiz harp taraftarı değildik, nasıl oldu girmiş bulunduk, kader..» dememismiydi.. Halil Bey : «Enver’e sordum onun haberi yokmuş, yemin etti, bizim harbe girmemiz bir kaza eseri idi!» dememişmiydi.
Sayfa 187
YARBAY ENVER NASIL PAŞA OLDU?
2 Ocak 1914’de yarbaylıktan albaylığa, 5 Ocak 1914’de albaylıktan generalliğe!...
İttihat ve Terakki Cemiyeti merkezini Manastır’dan Selânik’e gönderen, Hareket Ordusu komutanlığını Hüsnü Paşa yahut Mustafa Kemal yerine Mahmut Şevket Paşa’ya verdiren, Enver’i, Hafız Hakkı’yı ön plâna yükselten gizli kuvvetin istediği olmalıydı; nitekim böyle oldu. Bu hareketi daha İttihatçılar hatırlarına getirmezlerken bunun için uygun bulunan «Hürriyet Kahramanı» (!) Enver, Bingazi’den çağrıldı.. İstanbul’a gelir gelmez kendisine verilen vazifeyi yerine getirdi. Kanlı Bâbıâli Baskını’nı yaptı; Nâzım Paşa'nın ölüsüne basarak, Kâmil Paşa’nin elinden sadrazamlık mühürünü kaptı; doğru saraya koştu; Padişahtan sadrazamlık iradesini kopardı ve Üsküdar’dan telefonla kapı yoldaşı Hafız Hakkı’ya şu müjdeyi verdi: — Mahmut Şevket Paşa’yı Sedaret fermanını almak üzere saraya gönder... ....
Sayfa 128
Reklam
Mehmet 5-Enver
Bunun biri ses alma verme cihazı, diğeri Kayzer karargâhı umumisinden aldığı emirleri bu cihazdan geçirerek, yerine göre İslâmî, yerine göre milli tonlarda çeşni vererek bu sesin yabancılığını sezdirmeksizin yaymak ve Osmanlilardan aç çıplak icrasını teminle görevli üniformalı bir uşak...
Sayfa 140
Gelişen Alman kapitalizminin İngiltere’yle giriştiği ham madde ve pazar kapışmasinda yani sömürgecilik yolundaki savaşindaki bu akıl hocaları kaleyi içinden fethetmek için «Pan Türkizm », «Pan - İslamizm» diye acaip ideolojilerde icat etmişlerdi..
Sayfa 136
Paşa’nin asıl ısrarla yapmak mecburiyetinde olduğu tek bir iş var: Merkezde bulunan Osmanlı ordusunu bir Alman komutanın emrine vermek.Ne kadar zorluklarla karşılaşırsa karşılaşsın bunu yapmakla mükellefti. O İmparator’un tayin ettiği General Liman Von Sanders’in başkanlığındaki Alman subayların Salahiyetle bir iki ordunun başına geçirmekle görevliydi. Avrupa’nın ısrarla itirazına rağmen bunu yaptı. «Liman Von Sanders»i Birinci Kolordu Kumandanlığına ve beraberinde gelen sekiz subayı' da muhtelif vazifelere tayin etti.
Sayfa 131
Boykot
Bosna - Hersek’in Avusturyalilar tarafından ilhakı emri vâki oldu, demek pek de yerinde değil. Bu ilhak yirmi yıl önce vâki olmuştu. Bugünkü olay bu eski hâdisenin geç bırakılmış bir yaymı olabilir. Büyüklerimiz, bir oldu-bittinin geç kalmış tebliği de olsa bu muameleye kızmamız lâzım geleceğini hissettirdiler ve bu öfkeyi feslerimizi yırtmakla ifade etmiş olacağımızı da öğrettiler. Feslerimizi yırttık, sokaklara fırladık. Meğerse başımıza giydiğimiz fesleri Avusturya fabrika ları yaparmıs..Işte biz bu hareketimizle Avusturya’ya boykot yapmış oluyormuşuz. Bunu da öğrendik;Boykotaj bu demekmiş!... Feslerimizi yırtıp attıktan sonra, piyasadan elimize geçen astragan taklidi kıvırcık bir kumaştan yaptırdığımız kalpaklarla ortalığa çıktık. Sonra öğrendik ki bu kumaşları da tezelden Avusturya göndermiş.
Sayfa 53
Eratın askerlik müddeti de belirsizdi. Müddetin üç sene olduğu söylenirdi, amma Padişahın keyfine göre bu müddet on bir sene, Yemen ordusuna gidenler için müddetsiz, ölüme kadar devam edebilirdi.Bu müddete kadar sürüklenen askerin sanki «silâh çatmak» hakkı olurdu. Bu âdet olmuştu. Bir sabah asker silâhlarını alır, kışla önünde si- lâh çatar, subayların emrinden çıkmış; âdeta itaatli bir isyân denebilir bir hâl alır.. «Padişahım çok yaşa!» diye bağırır, terhis tezkeresini ister. Telgraflar çekilir, daha büyük rütbeli subaylar tarafından nasihatler yapılır. Nihayet terhislerine irade-i seniye çıkar..
Sayfa 45
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.