Kuşkusuz peygamberlerin yaşadığı ahlaki hayat, yaşanması mümkün ancak pratize edilmesi ve her şeye rağmen sürdürülmesi insan çıkarları ile çatıştığı için oldukça zordur.
Peygamberler, toplumların içine düştüğü ahlak krizini çözen, onlara erdemli hayatın yaşanılabilir olduğunu, ahlaki erdemlerin evrenselleştirilebileceğini gösteren en büyük fatihlerdir.
Bir Müslüman inanç ve ibadetlerini erdemli bir insan olmak, hayatı İslam ahlakının erdemleri üzerine yaşamak için değil de doğrudan cennete gitmek için yaparsa ne ibadetleri tam olur ne de cennete giden yolun hakkını verebilir.
#kitaptanıtım
#gazalininfilozoflarıeleştirisininepistemolojikdeğeri
Uzun zamandır Gazali'nin Doğu ve Batı dünyasındaki yerini, filozoflara bakış açısını, İbn-i Rüşd ile kıyaslanmasını merak ediyordum. Kitap sayesinde bi miktar merakım giderildi. Fakat İbn-i Rüşd'ün de kitabını okuyup kıyasladıktan sonra elbet.
Gazali bir grup
Kitap ahlak sorunlarımızı dile getirerek başladı. Maddi manevi her türlü ahlak ve erdemi yitirdiğimiz modern tanrılara karşı gönüllü köle olduğumuzu gözler önüne serdi.
Değerler eğitiminin ailede, okulda ve çevrede oluştuğu en çokta çevrede şekillendiği belirtildi.
Kitapta 3 ahlaktan bahsetmek mümkün. Akılcı denilen rasyonel aklı kabul eden batılı tarz, duygusal denilen sömürülen ahlak yipi ve İslam evrensel ahlakı. Akılcı ahlak yapısında haz, güç ve menfaat temelli ilişkiler olduğu için ahlak yok. Çünkü erdem yok.
İslam dini evrensel ahlak temeli üzerine kuruludur. İslam inanç, ibadet ve muamelattan oluşur. Salih amel olan güzel ahlak bizlere ilk öğretilmesi gereken konu olması gerekirken ibadetlerden sonra öğretilen konu olarak ahlak soyut olduğu için hep görmezden gelinmiştir. Bu da bizlerin temel sorunu olmuştur.
İmam Gazalinin eseri İhya kitabından bolca esinlenilmiş. İslam evrensel ahlakı, “Allahın ahlakı ile ahlaklanmak(marifetullah)” ile olacağını bunun da Allahın kendisini bildirdiği Esmaül Hüsnasıyla tanıyabileceğimizi cüzi miktarda biz insanlarda tecelli ettiğini belirtmiştir. “Kendini bilen Rabbini bilir”
Ahlakın özü, kalbimizdeki düşünce ve erdemlerimizden oluşur. Kalbimizi putlardan temizleyerek Peygamber Efendimizin(sas) “ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” hadisine binaen Kur’andaki peygamber kıssaları da sadece o olaya özgü değil biz tüm insanlığa mesaj anlamı taşımaktadır.
Biz kendimizi unutmuş, gaflete düşmüşüz, sürüklenmişiz hayatın meşgalesine.. Bu durumdan kurtulmak için salih amel olan güzel ahlaka sarılmalı.
Kitap ufuk açıcı, tavsiye ederim.