Mahmut'u rahatsız eden başka konular da vardı. Medreselerde Arapça öğretim yapılıyordu. Arapça, okuma ve yazma dili hâline gelmişti. Türk bilginleri kitaplarını Arapça yazmaya başlamışlardı. "Neden kendi dilimizle yazmıyorlar? Arap diliyle yazılan bilgiler kitaplarda kalıyor; halkımıza ulaşmıyor. İnsanımız bilgilenemiyor. Türkçe, yalnız sokakta ve evlerde konuşuluyor. Bu durum hem milletimiz hem de Türk dilinin geleceği için iyi değil!" diyerek üzülüyordu. Elinden bir şey gelmediğini görünce de söylenip duruyordu:
"Bir şeyler yapılmalı! Bir şeyler yapmalıyım!"
Bakışları hâlâ Arap hocanın girdiği kapıdaydı. Öfkeyle mırıldandı: "Dilimizi küçümsüyorsunuz. Size Türkçenin Arap dilinden aşağıda bir dil olmadığını göstereceğim!"
İnsanımız milli kimliğinden ağır ağır uzaklaştırılıyor ve sonunda Türk Milletine düşman kişiler haline getiriliyor. Bozkurt dervişleştirilirken uyuz bir kediye dönüştürülüyor; mankurtlaştırılıyor. #kitapşuuru
Sait Faik’i okudun mu? Mutlaka oku. Adamın şusu busu bir tarafa gerçekten çok iyi bir hikayeci. Tesir altında kalma ama faydalanacak şekilde oku. #kitapşuuru