Hasan Taşkıran

Hasan TaşkıranSelçuklu Devletlerinde Suikastlar author
Author
6.7/10
9 People
18
Reads
1
Likes
980
Views

Hasan Taşkıran Posts

You can find Hasan Taşkıran books, Hasan Taşkıran quotes and quotes, Hasan Taşkıran authors, Hasan Taşkıran reviews and reviews on 1000Kitap.
Bu dönemde yollarda emniyet kalmamıştı. Her gün pek çok Müslaman yönetici ve sıradan insan yeni bir suikast ve cinayete kurban gitmekteydi. Bir yandan devletteki otorite boşluğundan, diğer yandan bundan istifade eden Batınilerin halka ve Sünni itikada mensup devlet adamlarına karşı tutumlarından dolayı halkın hiçbir can ve mal güvenliği kalmamıştı. Fedailerin hiçbir şeyden çekinmeden giriştikleri suikast eylemlerinin sonucunda panik ve korku içerisinde kalan halk, adeta batıni taraftar ve gayr-ı batıni şeklinde ikiye bölünmüştü.
Sayfa 118 - Selenge Yayınları
Hasan Sabbah ve adamlarına karşı muhalif olan devlet adamları, emirler, kumandanlar, suikastlara karşı önlem amacıyla elbiselerinin altına zırh giymişlerdir. Bu kişiler, zırhlarını giymedikleri zamanlar adeta sokağa bile çıkamıyorlardı ve dolayısıyla halkda müthiş bir korku ve endişe vardı.
Sayfa 117 - Selenge Yayınları
Reklam
Bir başka rivayete göre onun öldürülmesi başkaca olmuştur. Babasının Yusul b. Firüz adlı bir hacibi vardı. Ondan daha güçlü ve devlet idaresine hakim biriydi. Yusuf, daha sonra Şemsu'l-Mülük devrinde de aynı tahakkümünü sürdürdü. Hatta Şemsü'l-Mülük'un annesiyle ilişki kurmakla itham edilmişti. Şemsü'l-Mülük bunu duyunca Yusuf'u öldürmeye karar verdi. Fakat Yusuf, Tedmür'e kaçıp orada gizlendi. Arkasından, emirin kendisini affetmesini istedi ve ona itaatini bildirdi. Bunun üzerine o da annesini öldürmek istedi. Bu haber annesinin kulağına gidince korkuya kapılarak onu öldürdü.
Sayfa 114 - Selenge Yayınları
Anne gibi anne be! :D
Şemsü'l–Mülük, İmadeddin Zengiye mektup yazarak Dımaşkı kendisine teslim etmek istediği ve onu süratle Dımaşk'a gelmeye teşvik ettiği, şehirdeki erzak ve malların hepsini Sarhadla naklettiği ortaya çıktı. Arka arkaya elçiler gönderip Zengi'yi Dımaşk'a girmeye teşvik etti ve ona "Eğer geç kalırsan Dımaşk'ı Haçlılara teslim ederim" dedi. Bunun üzerine Zengi, derhal harekete geçti. Bu haber Dımask'ta duyulunca babasının ve dedesinin adamları buna çok içerlediler ve çok üzüldüler. Adamlar durumu annesine arz edince o da üzüldü ve zoruna gitti. Oğlundan korktu ve oğlunu rahatlıkla öldürebilmeleri için onlara kolaylık sağlamayı vaat etti. Daha sonra annesi, askerlerinin oğlunun yanında olmadığı bir an kollamaya başladı. Onu böyle bir vaziyette görünce kendi askerlerine oğlunu öldürmelerini emretti. Bunun üzerine Şemsü'l-Mülük İsmail öldürüldü, askerleri ve adamları görsün diye cesedini sarayın bir yerine atmalarını emretti. Adamları, onu öldürülmüş bir vaziyette görünce, ondan kurtuldukları için çok sevindiler.
Sayfa 114 - Selenge Yayınları
Müthiş sorgulama yöntemi
Vezir Ahmed b. Nizâmü'l-Mulk, bu sene Şaban ayında (Şubat-Mart 1110) camiye gittiği sırada Bâtıniler hançerlerle ona saldırarak boynundan yaraladılar. Almış olduğu yaradan dolayı bir süre hasta yattı, sonra iyileşti. Onu yaralayan Batıni yakalanıp şarap içirilerek sarhoş edildi. Sarhoş fedaiye, kimliği ve bu suikast eyleminde kendisine kimlerin yardım ettiği, arkadaşlarının kim olduğu soruldu. Batini, içkinin tesiri ile kendine yardım edenleri itiraf etti. Bunun üzerine Selçuklu askerleri, adamın söylediklerini de yakalayıp hepsini öldürdüler.
Sayfa 105 - Selenge Yayınları
Böyle mükemmel bir ölüm az görülür :D
Sultan Muhammed Tapar, Şahdiz Kalesi'nin kesin olarak ele geçirilmesi emrini vererek askerlerini kaleye sevk etti. 25 Haziran 1107 tarihinde başlayan hücum sırasında Ahmed b. Attâş'ın yanında savaşacak ve onu müdafaa edecek az sayıda adamı kalmıştı. Bâtinilerin ileri gelenlerinden olan ve sultana sığınan birinin göstermiş olduğu yoldan kaleye çıkan askerler, Ahmed b. Attâş ve yanındaki seksen kişiyle çetin bir mücadeleye girişerek Bâtınilerin çoğunu öldürdüler ve bu fesat yuvasını ele geçirdiler. Kalenin Selçuklular tarafından fethiyle birlikte Ahmed b. Attaş da esir alındı. Bir hafta bekletildikten sonra sultanın emriyle şehrin her tarafında gezdirilerek derisi yüzüldü. Bu arada oğlu öldürüldü ve karısı da değerli mücevherlerini takarak kendini kaleden aşağıya attı.
Sayfa 101 - Selenge Yayınları
Reklam
4 Eylül 1100'de iki Bâtıni, İsfahan şahnesi Emir Bilge Beg Sermez'i, Muhammed Tapar’ın Isfahan'daki sarayında böğrüne hançer saplayarak öldürdü. Bâtınilerden biri kaçtıysa da, diğeri yakalanarak öldürüldü. Emir, Bâtınilerden çok çekinir ve devamlı olarak zırhıyla dolaşırdı. Tesadüfen o gece zırhını giymemişti. Ayn gece oğullarının da Batiniler tarafından öldürülmesiyle sabahleyin evinden beş ceset çıkmıştı.
Sayfa 94 - Selenge Yayınları
Bu suikast neticesinde Sultan Berkyaruk'un yaralanmasına rağmen Batinilerden korkmadığını, onlardan her an yeni bir saldırı alma tedirginliği duyarak yaşamını değiştirmeyi hiç düşünmediğini, daima cesaretli olduğunu görüyoruz. Bu suikast girişimi, Selçuklu Devleti'nde Bâtinilerin, Nizâmü'l-Mülk'e yönelik eylemden sonra girişmiş oldukları en büyük suikast girişimidir.
Sayfa 92 - Selenge Yayınları
Sultan Berkyaruk, kendisine karşı ayaklanan kişileri bertaraf edip, ihmal etmiş olduğu Batınilere karşı Selçuklu topraklarında mücadele ederken, bu suikastçı gurubun hedefi oldu. Sultan Berkyaruk, 488 senesi Ramazan ayında (Eylül 1095) Sicistanlı maskeli birisi tarafından kolundan yaralandı. Suikastçı yakalanarak sorguya çekilince, suikast eyleminin gerekçesi olarak, sultanın son zamanlarda Bâtınîlere karşı uyguladığı politikayı ve kendileriyle etkin mücadelede bulunan kişilerin vezirlik ve diğer bazı mevkilere getirilmelerini gösterdi.
Sayfa 91 - Selenge Yayınları
Nizamu'l-Mülk'un katli
Sultan ve vezirin araları açılmış bir durumdayken, Melikşah Bagdat'a gitmek üzere Isfahan'dan 5 Ekim 1092'de yola çıktı. Beraberinde Terken Hatun, Tacu'l-Mülk ve Nizamü'l-Mulk de vardı. Nihavend yakınlarında Suhne denilen yerde konakladılar. Vezir Nizamu'l-Mulk Eba Ali el-Hasan b. Ali b. Ishak, bu sene 14 Ekim 1092 iftardan sonra mahfesinin içinde harem çadırına giderken Batinilerden Deylemli bir delikanlı olan Ebu Tahir-i Errani, sufi kılığına girerek şefaat veya yardım isteyen pozisyonda ona yaklaştı ve yanındaki hançeriyle onu öldürdü. Sonra kaçarken ayağı ipe takılıp düştü ve derhal yakalanıp öldürüldü. Batınilerin lideri Hasan Sabbah devlet erkanından ilk olarak Nizam'ul Mulk'ü öldürtmüştür. Otuz yıla yakın Alparslan ve Melikşah'a vezirlik yapmış olan Nizamu'l-Mülk'un cenazesi Isfahan'a götürüldü ve oradaki Türbe-i Nizam'a gömüldü
Sayfa 84 - Selenge Yayınları
65 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.