Bilgi işçileri; üzerinde çalıştığı konularda inisiyatifler geliştirebilen, hayal gücü ve yaratıcılığı yegane sermayesi olan,katılımcı ve girişimci vasıflarıyla öne çıkmış insanlardır.
Sosyolojik anlamda yabancılaşma, kişinin içinde yaşadığı topluma, kültürel değerlere ve rol dağılımına karşı ilgisinin kaybolması, değer ve normları anlamsız görmesi, kendini güçsüz ve yalnız hissetmesi durumudur. Yabancılaşma, normsuzluk ve kuralsızlık anlamına gelen anomi ile birlikte ortaya çıkar. Bireyin taşıdığı ilkeler ve benimsediği değerlerle, topluma hakim değerler arasında bir çelişki yaşar. Söz konusu çelişki kişinin özümseme yeteneğini aşınca, bu durum kişiyi yabancılaşmaya sürükler.
Bilgi toplumunda rekabetçi avanataj; doğru bilgiyi, doğru zamanda doğru yerde ve doğru miktarda, diğerlerinden önce elde ederek doğru kullanılmakla kazanılmaktadır.