Hatice Elveren Peköz

Hatice Elveren PeközYeminli Kitap yazarı
Yazar
10.0/10
2 Kişi
0
Okunma
2
Beğeni
843
Görüntülenme

Hakkında

Hatice Elveren Peköz Hatay’ın Alıtnözü’ne bağlı Yunushan Köyünde doğdu. Küçük denemelerle başladığı yazın hayatı ile kendi içinde de bir yolculuğa başlamış oldu. Türkiye Yazarlar Sendikası ve Kadın Yazarlar Derneği üyesi olan Peköz’ün kitapları; 2009’da ‘Zakkum Çiçeğim Mihri, 2010’da ‘Yeminli Kitap’ izledi. Eserleri, uzun yıllar çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı. 2004 - 1013 arasında Antakya’da bazı Çukurova sanat etkinliklerinin yanı sıra, bazı öykü kısa film atölyelerine katıldı. Bu süre zarfında eserleri, “Ve Tanrı Aşkı Yarattı, Barışa Öyküler, Asiye Gün İnerken” adlı ortak kitaplarda yer aldı. Yıllardır sinemaya merak sarmasıyla da video montaj, kısa film senaryo yazım atölye ve kursuna katılarak, sanat hayatında yeni bir perde daha aralamış oldu. Son zamanlarda, “Film Hikayelerim (alt başlığı Mecliste Aşk)” adlı bir kitap taslağı üzerinde çalışamakta ve aynı zamanda yaziatolyesi.com edebiyat wep sitesinin Editörlüğünü, içerik panel yönetimini yürütmektedir. Peköz, bir kalıp içinde sınırlanmadan halen öyküler, şiirler ve senaryo film hikayeleri yazmakla meşgul... Not: Film Hikayelerim kitabı, (alt başlığı Mecliste Aşk)” Nobel Kitapevinden yayımlanacaktır. Yayımlanmış Eserleri: 2009’da ‘Zakkum Çiçeğim Mihri, 2010’da ‘Yeminli Kitap’ Yazılarının ortak yayımlandığı kitaplar: Ve Tanrı Aşkı Yarattı, Barışa Öyküler, Asiye Gün İnerken. Ödülleri: Türkiye Yazarlar Sendikasının Sanat günlerinde Öykü dalında Adinos Çiçekleri Ödülü, Körfez Gazetesinin kuruluş yıldönümünde ve Dörtyol, İlke Der’in düzenlediği edebiyat sanat günlerinde sanat ödülü. Eserlerinin Yayımlandığı Dergiler - Wepsiteler “Güney Rüzgârı, Amik, Uçan Süpürge, Ardıç Kuşu, Turnalar, Özgür Pencere, Mut Çıtlık, Maviyaren, Antoloji, Pranga, Bağlaç, Şiir Akademisi, Edebiyat ve Sanat Akademisi, Çeşme, Güncel Sanat, Türk Edebiyatı dergisi, Kümbet Dergisi. Ayrıca ulusal ve yerel olarak bazı dergi ve gazeteler... Katıldığı Yazı Atölyeleri: Medeniyetler Buluşması Film Festivali kapsamında gerçekleşen, sinema, belgesel, kısa film öykü atölyelerinde senaryo yazımı, video jenerik, kurgu montaj vb. uygulamalı dersler .HRT, Avrasya kentsel kalkınma derneğin düzenlediği ve senarist Düsraliye Şahan’ın da senaryo ders sunumunu gerçekleştirdiği kısa film, senaryo yazımı vb. Üye olduğu kuruluşlar: Türkiye Yazarlar Sendikası, Kadın Yazarlar Derneği
Unvan:
Türk Yazar
Doğum:
Alıtnözü, Hatay, Türkiye

Okurlar

2 okur beğendi.
1 okur okuyor.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Önemli olan insan doğmak değil, insan kalabilmek
"Aslında insanlıktan nasibini alanlar düşman tarlasına dahi ağaç ekmek ister, bilirim."
Yeminli Kitap
“Anne bak” dedi Damla; pencere yanındaki yatağından uzakları göstererek. Eliyle, bütün vücut diliyle yağmur sonrası berraklaşan ve bir soluk gibi yakınlaşan dağları gösteriyor ve ekliyordu: “Çocuklar neden kanser olur ve neden felçlik geçirip ölüyor anne? Ne vardı, şu susamış topraklara hep yağmur yağsa” derken, annesine yalvaran gözlerle bakıyor ve şöyle diyordu: Sayfa 6 “Şu kuşlara bak anne; nasıl da güzelleşirler. Bir an için ayağa kalkıp yürüyecek, çıkıverecekmişim gibi oluyorum dağların en yücelerine! İnsanlar bir adım yürüyebilmenin, sağlıklı olmanın kıymetini biliyor mu sence? Ah ben de bir yürüyebilirsem; oralara, zirveye doğru koşar adım yürürdük seninle. Dağların öyle yakın oluşu ne güzel! Şifa dağıtan doktorun elleri, umudun gerçeğe dönüşü gibidir anne?” ISBN 978-605-5702-54-0
Sayfa 6 - İkinci Adam Yayınevi ISBN 978-605-5702-54-0Kitabı okudu
Reklam
Yeminli Kitap
“Şu kuşlara bak anne; nasıl da güzelleşirler. Bir an için ayağa kalkıp yürüyecek, çıkıverecekmişim gibi oluyorum dağların en yücelerine! İnsanlar bir adım yürüyebilmenin, sağlıklı olmanın kıymetini biliyor mu sence? Ah ben de bir yürüyebilirsem; oralara, zirveye doğru koşar adım yürürdük seninle. Dağların öyle yakın oluşu ne güzel! Şifa dağıtan doktorun elleri, umudun gerçeğe dönüşü gibidir anne?”
Sayfa 6 - İkinci Adam YayıneviKitabı okudu
Bir Yol Ayrımı
Adam: “bizim aşkımız, tıpkı filmlerdeki gibi değil miydi? Kadın; “ya ne demesiniz!” dedi. Adam; “O günden sonra sizi ne çok düşümdüm, bilemesiniz” diye ekledi. Sonra, Yarı esprili bir ifadeyle; “şiirlerinizi yeniden bana okumanızı benim için yazmanızı ne çok isterdim” diyerek, şiir gibi konuşuyordu. Bir ara ikisi arasında kısa bir sessizlik oldu. Sonra adam; “Dilara Hanım, biliyor musunuz? Doktorlar; yakın zamanda öleceğimi söylüyorlar. “Yalnızca üç ay bir ömrüm kalmış,” diyor biri. Fazla uzun yaşayamazmışım. Ya kışın ortasında bitermiş, ya da bahara çıkmazmışım! Ah baharda ölmek, sizce haksızlık değil mi? Oysa sonbaharda öleceğimi düşünürdüm” derken, birden masumlaşıverdi gözleri… Kadın adamın söylediklerini pek ciddiye almamıştı. Onun yine bayat şakalarından birini yaptığını düşündü. Ona; “güle güle ölebilirsiniz. Fazla düşünmeyin, üzülmeyin lütfen. Ardınızdan helvanızı yapar, Yasinler okuturum! Bir de zahmet olmazsa oradaki yakınlara da selamımı söyleyin”, diye bir de espri yaptı. Adam; “anlaşıldı, demek ki bana inanmıyorsunuz? İki gözüm, size öleceğim diyorum, üç ay ömrüm kaldığını söylüyorum. Siz hala kayıtsızca, bir de dalga geçiyorsunuz! Ölürsem üzülmez misiniz yani? Biliyorum, bana çok kırgınsınız! Bunun için üzgünüm! Yaşadığımı anlatsam yıllar, yollar yetmezdi. Yazık, size tam da kavgaların ortasında rastlamak talihsizlikti!”
Sayfa 53 - İkinci Adam YayıneviKitabı okudu
Giritli Gelin (Film Hikayelerim)
Ülkeye dönüşün yaklaşığı günlerde genç komutanın aklına bir fikir gelir. Boy boy dört adet tabut çaktırır. Gece yarısı Elvina’ların konağını basar! Konaktaki tüm aileyi tabutlar içinde koyar ve geminin hangarına taşıtır. Gemi, gece yarısı limandan demir alacağı an gelir. Tabutların içinde Elvina, annesi, babası ile büyük annesi vardır. Tabuttakilerin ağzı bağlı... “Tabutların içinde ne var?” diye soranlara, memleketlisi olan bazı yakınlarının cenazeleri olduğunu söylenir. Eflatun Bey Elvina uğruna ailesini tabutlar içinde Türkiye’ye kaçırır. Aile gözlerini İzmir limanında açtığında durum anlaşılır. Oradan da İskenderun limanından Osmaniye Dörtyol civarında bir çiftliğe getirir. Elvina’ın bütün ailesini tabutlar içinde kaçırarak Türkiye’ye getirildiğinde, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Sayfa 19 - İkinci AdamKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
138 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Küllerdeki Resimler Canım annem benim! “Vicdan sahibi olmanın başlıca kuralı adaletli yapıcı ve paylaşımcı olmaktı. İnsan olmanın ilk koşulu ise hoşgörülü merhametli ve adil olmakla başlar” derdi. O, aç insanlar kadar aç olan bütün canlıları düşünürdü. Sofrada çok zaman ekmek parçacıkları bulundurur, pencere kenarı duvar diplerine ekmek kırıntıları bırakırdı. Kışlar sert ve soğuk geçerdi bizim oralarda. Oysa sevgili anemin varlığıyla sıcacık olurdu küçük yuvamız. Şimdi ise küllerdeki resimler, öykülerin saklısında kaldı. Yaşamımı şekillendiren, renklendiren ve izdüşümde kalan mutluluk resimleri… O ise, içinde bulunduğu şartlara göre haillerini, umutlarını, özlemlerini, düşlerini, kırıklıklarını, hayallerini ve çocuklarının mutlu geleceğini çizerdi küllere. Sonra umudu vaat eden öyküler anlatırdı. Onun küllere çizdiği resimlerle, evimiz bir cümbüş bir şenlik havasına dönüşürdü. Resimlerin, her mevsimde bir başkaydı rengi. Bir ressamın tablosundan çıkmışçasına manalı bir derinliğe sahipti. İnsanın düş ve hayal gücümüzü genişleten, masalsı düş dünyasının kapılarını aralayan ve ressamları bile kıskandıran, anlatım gücüne sahip olan imzasız resimler…
Yeminli Kitap
Yeminli KitapHatice Elveren Peköz · İkinci Adam Yayınları · 20101 okunma