Hayali

HayaliHayali Divanı yazarı
Yazar
10.0/10
3 Kişi
12
Okunma
23
Beğeni
2.177
Görüntülenme

Hakkında

Asıl adı Mehmed olan Hayalî Bey, Bekâr Memi diye anılmıştır. Selanik yakınında, pek çok şâirin yetiştiği Vardar Yenicesi'nde doğmuş, başıboş ve derbeder bir gençlik hayatı yaşamıştır. Bir ara Vardar Yenicesine uğrayan Baba Ali Mest adlı bir kalenderi dedesiyle dervişlerine katılarak, İstanbul'a gelmiştir. İstanbul kadısı Sarı Gürz'ün korumasıyla öğrenim yapan Hayâli, bir yandan da şiirleriyle kendini tanıtmağa başlamış, defterdar İskender Çelebi, sadrazam İbrahim Paşa ve sonunda Kanunî Sultan Süleyman'ın dikkatini çekmiş ve takdîrini kazanmıştır. Devlet büyüklerinin takdîrleri, yardımları ve ihsanlarıyla hem meslek hem de edebî hayatında hızla ilerleyen Hayâli Bey, Âşık Çelebinin deyimiyle "pâdişâhın kolunda gezip, onun elinden yem yiyen bir doğan kuşu" olmuştur. Pâdişâhın yanında Bağdad seferinde bulunan Hayalî Bey'in tali'î, sefer dönüşünde koruyucuları İskender Çelebi' ile İbrahim Paşanın öldürülmelerinden sonra birden tersine dönmüş, Rüstem Paşanın sadâretinde Kanûnî'nin de ilgi ve yardımlarını kaybetmeğe başlamıştır. Çabuk ilerleyişinin, şiirdeki ününü çekemeyen düşmanlarının da tesiriyle rahatı kaçan Hayalî Bey, Rumeli'de bir sancak isteyerek İstanbul'dan ayrılmış, ömrünün son yirmi yılını saraydan uzakta geçirmiş, 964/1556 yılında Edirne'de ölmüştür. Hayalî Bey, başta pâdişâh olmak üzere bütün devlet büyüklerince korunmuş, ihsanlara gark olmuş bir şâir olduğu halde gözü yükseklerde olmamış, rind ve kalender yaradılışıyla basit ve derbeder bir hayat sürmüştür. Büyük bir serveti olması gerekirken parasına, malına mülküne sahip çıkmamış, eline geçeni cömertçe dağıtmıştır. Derbederliği yüzünden şiirlerini bile oraya buraya dağılmaktan kurtaramamıştır. Ölümünde, pâdişâh Dîvânını istediği zaman, Vefalı Şeyh-zâde Ali Çelebinin toplayıp tertîb ettiği nüshayı bulup verebilmişlerdir. Hayalî Bey, çok genç yaşta şiir söylemeğe başlamış ve kısa sürede kendini tanıtmıştır. Tezkireciler ondan hep parlak sözlerle Sultânü'ş-şu'-arâ, Melik'üş-şu'arâ, Rum-ili şâirlerinin serdârı, Hayâlî-i meşhur, Rûm'un Hafız-i Şîrâzî'si olarak söz etmişlerdir. Şiirlerinde parlak, ince hayaller, yeni buluşlar, renkli tasvirler, akıcı bir söyleyiş vardır. En büyük özelliği de rind edası ve dünyâya kalenderce bakışıdır. Tasavvufî şiirlerinde bile rindlik ve kalenderlik sezilir. Birçok bakımdan Bakî ile aynı derecede başarılı şiirlerinde tasavvufu işlemesi yönünden ondan da üstün bir şâir sayılabilir. Hayâlı Bey Dîvânı. Prof. Dr. Ali Nihad Tarlan tarafından yazma nüshalar karşılaştırılarak yayınlanmıştır. (İstanbul 1945)
Doğum:
1500
Ölüm:
1557

Okurlar

23 okur beğendi.
12 okur okudu.
2 okur okuyor.
16 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Halimi arz edemez bir iki parmak kağıt
Sakın ağyara gösterme cemalün, Koma âyine nâbîyana karşı. Ey Sevgili, güzel yüzünü aşk rakibime sakın gösterme, Hiç kör karşısına ayna konulur mu.
Reklam
Ol serv ger gelirse gönül büsitanına Gözüm yaşı bu demde ona cuyibar ola O servi boylu güzel eğer gönül bahçeme gelirse Göz yaşım ona akan nehir olur(Serv: Servi) Servi ağacı suyu çok sever. Şair muazzam bir sanat yapmış.
Ölüm vuslattır, aşk ise bâkî...
Tîrün ey kaşı kemân gerdükçe sahn-ı sîneme Sadr-ı dilde cân ana teklîf edüb yer gösterür "Ey kaşı keman sevgili, okunu (kirpiklerini) kalbime doğru gerince gönlümde canım ona teklif edip yer gösterir."
Akçağ Yayınları, 1992.
Bi-vefadır gül ol ey bülbül çemenden bir yana Edelim şûridelik sen bir yana ben bir yana
Günaydın...
Cihân-ârâ cihân içindedir ârâyı bilmezler, Ol mâhiler ki deryâ içredir, deryâyı bilmezler [Cihânı süsleyen, bezeyen (ve onu var eden Yaraticı,) cihânın içindedir. Herkes onu aramayı bilmez. Nitekim denizdeki balıklar da denizin ne olduğundan haberdar değildir.]
Hayali
Hayali
youtu.be/ePWZbkwV8LI
Cihân-ârâ cihân içredür ârâyı bilmezler O mâhiler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler.
Hayali
Hayali
Reklam
Nefs ef'îsine zahîr olana Pend besdür hikâyet-i Dahhâk
Hayali
Hayali

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok