1930 yılında Solingen'de dünyaya gelen Heinz Kimmerle Avrupa dışı felsefe geleneklerine ilgi göstermeden önce hermeneutik ve diyalektik üzerine çeşitli akademik çalışma ve incelemeler yürütmüştür.
1957 yılında Gadamer gözetiminde Schleiermacher'in hermeneutiğini konulu bir doktora çalışması kaleme almıştır.
Heinz Kimmerle, Hegel felsefesinin erken dönemi üzerine yazdığı habilitasyon çalışması ile 1971 yılında profesör ünvanı almıştır.
Türkçe'de ilk olarak "Afrika Felsefesi" adlı kitabı ile tanınan Heinz Kimmerle 17 Ocak 2016 yılında hayatını kaybetmiştir.
Bir Afrikalı Üniversite öğrencisinin, kendi dilinde felsefeyi öğrenmemesi, ona, "verili bir dilin biçimlerinin ve deyimlerinin altında gömülü olan" genel kavramları daha kolay görme olanağını verdiği için, bir avantaj olarak görülüyor. Günümüzde, üniversitelerde oluşan Afrika felsefesinin ağırlıklı bir bölümü hakkında, J. C. Thomas'ın, Gana'lı felsefeci ve politikacı J. B. Danquah hakkında yazdığı gibi, Afri
kalı düşünceleri "Avrupalı bir kılık içinde temsil ettiği” söylenebilir mi?
Kara Kadın
Çıplak kadın, kara kadın!
Giyinmişsin yaşamın kendi olan renginle, güzellik olan
biçiminle!
Gölgende büyümüştüm, ellerinin yumuşaklığı örtmüştü
gözlerimi.
Sonra, yazın ve öğlenin sıcağında, birden buldum seni
adanmış toprak, kavrulan yüksek bir tepenin üstünde
Ve güzelliğin uçan bir kartalın çakışı gibi çarpıyor
Bağımsız bir Afrika Felsefesinin varlığından kuşku duyanlar, Afrika Felsefesinin bir "bilgi kuramı"nıri olmadığına değinmekten hoşlanıyorlar. Bununla genelde, "nesnel geçerli" bilimsel bilginin temellerini araştıran Kant'ın anladığı anlamda bir "Bilgi eleştirisi" kastedilmektedir. Oysa Avrupa Felsefesi
de, Kant'tan önce, ya da bilgi kuramının görgül, rasyonel öğesi ayrı olarak ele alınırsa, Hume ve Descartes'dan önce böyle bir bilgi kuramına sahip değildi. Hint, Çin ve İslam Felsefesi için de aynı şey sözkonusudur. Demek ki bu kuşku, Kant'tan bu yana bilgi-eleştirel ve bilim-kuramsal olan bugünkü çağdaş
Felsefe'ye dayanmaktadır. Gerçekte ise, Afrika felsefesinin bilgi-kuramsal içermeleri vardır, ancak bu içermeler belirleyici noktalarda baülı bilgi ve bilim kavramından ayrılmaktadırlar. Kültürlerarasılık açısından bu durum, batı felsefesini sorgulamak için de bir neden olabilir.
O alacakaranlık
Gözleri batan güneşin mızraklarıyla
yontulmuş gibiydiler
Parşömenin üzerinde mevsimin renkleri, ne ki
o gizlenmiş göl
Vazgeçiyor!
Çünkü yeniden kırmızı alacakaranlık mızrağını sağdı,
zehirli kamışı boşaltana dek emdi
bir kaval yapmak için. Ovalar yine
gezinen kanatlar üzerinde hızlılar
ve kaktüs
çiçek açıyor, kartal uyanıyor.
"Bu önderler, halkın suratına sıçmak için yukarıya tırmanırlarken, halkın onların götlerini gördüğünü ve tiksintiyle ve kahkahalarla onlara sırt çevirdiğini nereden bilebilirlerdi ki?"