Yöneticinin hilminden ve arkadaşlığından bana daha güzel gelen bir hilm yoktur.Yöneticinin cehaletinden ve akılsızlığından daha çok Allah'ı kızdıran bir cehalet yoktur.
Ensârdan bir kişi, Allah Rasûlü'ne geldi. Ağlıyordu. Allah'ın Rasûlü 'Ey falan, neden ağlıyorsun?' diye sordu. O kişi şöyle dedi:
Ey Allah'ın Rasûlü, kendisinden başka ilah bulunmayan Allah'a yemin olsun ki, sen bana ailemden ve malımdan daha sevimlisin. Ailemle beraberken seni hatırlıyorum ve sana gelinceye kadar sanki aklım başımdan gidiyor. Senin de benim de öleceğimizi düşündüm. Anladım ki, ben seninle sadece dünyada bir araya geleceğim. Zira sen peygamberlerle birlikte yüksek makamlara çıkarılacaksın. Yine anladım ki, ben cennete girsem de senden daha aşağı bir makamda bulunacağım.
Allah Rasûlü ona herhangi bir şey söylemedi. Ardından Allah Teâlâ 'Kim Allah'a ve Rasûl'e itaat ederse onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır.(4 Nisâ 69)' âyetini indirdi. Bunun üzerine Allah Rasûlü 'Ey falan, sana müjdeler olsun' buyurdu ve bu âyeti okudu.