#hermanmerville #katibbartleby
Hayatın olasılıkları olduğunu ve bu olasılıklardan tercihler yaparken bu seçeneklerin bizatihi kendimize ait olduğunu düşünürüz. #mobydick gibi dünyaca ünlü bir kitabı edebiyat dünyasına kazandırmış olan Herman Merville, Katip Bartleby hikayesi ile müthiş bir öykü de bırakmış olmuş. Bartleby olasılıkların değil direk tercihlerin insanı olarak karşımıza çıkıyor. Tıpkı #Kafka nın #açlıkoyuncusu gibi o da bir tercihi seçtikten sonra onda ısrarcı oluyor. Konuşmamayı, yapmamayı, gitmemeyi, yememeyi... Ve daha pek çok tercihi büyük bir sakinlikle dile getiriyor. Henüz okumaya fırsat bulamadıysanız ve okumak isterseniz, Bartleby'nin bu kısacık sizi çok uzun düşündürebilir.
Bir alıntı:
Sahipsiz Mektuplar! Ölmüş insanlar gibi gelmiyor mu kulağa? Bir adam düşünün ki, mizacı ve talihsizliği yüzünden cansız bir umutsuzluğa meyilli olsun; sürekli bu sahipsiz mektuplarla uğraşmak, onları ayırıp ateşe atmak, bu umutsuzluğu artırmaz da ne yapar? Çünkü her yıl böyle arabalar dolusu mektup yakılır. Bazen, katlanmış bir kâğıdın arasından bir yüzük çıkarır görevli, o yüzüğün sahibi belki de mezarda çürüyordur; hemen yardımı olsun diye merhametle gönderilmiş bir banknot bulur; ama yardım edilmek istenen kimse artık ne yemek yemekte ne de açlık çekmektedir; bu mektuplar, çaresizlik içinde ölenlere merhamet sunacaklardı; umutsuz ölenlere umut vereceklerdi; baş edemedikleri felaketlerde boğulup ölenlere iyi haberler getireceklerdi. Hayatın verdiği görevlerle, ölüme koşuyor bu mektuplar.
Ah Bartleby! Ah insanlık!