Olayları incelemekle görevlendirilen Muğlalı, 24 Temmuz günü Van’a ulaştı ve aynı gece Vali Hamit Onat’ın evinde Tümgeneral Cevat Yalım ve Tuğgeneral Rasim Saltuk’un da katılımıyla bir toplantı yaparak gelişmeleri gözden geçirdi. Muğlalı, bu toplantıda gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan 35 kişinin öldürülmesi yolunda görüş bildirirken, Tümgeneral Cevat Yalım, "paşam, kanun yollarında yürümek daha uygun olur, elinizi ateşe sokmayınız” diyordu. Ancak, Muğlalı bölgedeki Kürtlere bir ders vermek niyetindeydi ve bunun için de Mehmedi Mısto'nun uzaktan-yakından akrabası olan 35 kişinin, hazır bahane de varken öldürülmesi gerektiği inancını kuvvetle taşıyordu.
Toplantının yapıldığı gecenin sabahı, Özalp kaymakamını arayan Vali Hamit Onat, serbest bırakılan 35 kişinin tekrar toplanarak gözaltına alınmalarını istedi. Kaymakam Hilmi Tuncel'in emri üzerine Jandarma Bölük Komutanı Vasfi Bayraklar bu 35 köylüyü toparlamaya başladı. Birliğine katılan iki kişinin dışında kalan ve biri kadın, biri de
11 yaşında çocuk olmak üzere 33 kişi gözaltına alınıyordu. Ancak, bu 33 kişinin içinde bulunan tek kadın daha sonra serbest bırakılıyordu.
Muğlalı'nın bu kişilerin öldürülmesi yolunda gerekli alt yapıyı oluşturmaya çalıştığı sıralarda Van'a ve daha sonra da Özalp'e gelen Müfettiş Avni Doğan, bu kişilerin öldürüleceklerine ilişkin söylentileri duymuş ancak, bu kişilerin askeri suç işledikleri, Divan-ı Harbe verilecekleri ve bu nedenle de askeri makamlara teslim edilecekleri yolunda açıklamalar üzerine bir şey yapamadan geri dönmüştü.