Hikmet Akgül

Hikmet AkgülŞoför İdris yazarı
Yazar
9.3/10
3 Kişi
11
Okunma
0
Beğeni
518
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar

Okurlar

11 okur okudu.
1 okur okuyor.
5 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Polis Dayağı
Bir polis bir kolumda, bir polis öbür kolumda. Tam karakola girerken, biri kolumdan çıktı, ben o bıraktı derken, bir adım sonra, o arkadan bütün gücüyle sağ yanağıma bir yumruk indirdi, eğer sol kolumda güçlü birisi olmasa ikimiz birden devrilirdik. Benim beynim döndü, adeta kendimi kaybettim. Bu polisten yediğim, hayatımda, ilk yumruk oldu. Milleti içeri alan polisler beni o halde görünce bırakın bunu dediler ve beni almadılar. Ki, o yumruğu görmemişti onlar. Benim kulağımdan o akşam bir şeyler akmaya başladı. Bir iki ay devam etti.
Sayfa 35
Koşmaya başladık Gümüşsuyu'na doğru. Oralar mezarlıktı. O askeri hastane yoktu. Sağ bölgede Alman Sefarethanesi ve diğer binalar vardı. Stadyum da yoktu. Askeriyenindi. Ağaçlıktı oralar. Atlar vardı oralarda. Arkası da gazhaneydi. Arnavut kaldırımından yapılma merdivenlerden uçuyoruz adeta.
Sayfa 43
Reklam
Geldik Galata Köprüsü'ne. Karşıya geçeceğiz. Babama tarif etmişler, Unkapanı'nda, Eyüp'e giderken hemen köşede, demişler, Yanbolulu Hatçe'yi bulacağın yer. Köprünün başında kutular. Bir kuruş muydu, neydi , bir para verip geçiyorsun. "Hani para?" Babam, para yok, dedi , baktılar bize şöyle bir, haydi geçin, geçin, dediler. Yenicami 'ye, oradan sora sora biz Unkapanı 'nda aradığımız hana ulaştık. Eski bir han. Eskiden develer kalırmış altında. üstte ızgaralar var, böyle parmak parmak, altı gözüküyor. Develer çalınmasın diye miydi, bilmiyorum. Han karşısında ise bir polis karakolu vardı . Bugün SSK binası var oralarda. Handa fakir fukara kalıyor. Bir iki lira, her neyse, verip kalıyorlar orada. Ordan tütün işine gidip geliyorlar.
Sayfa 22
Fon
Ucretlerimizden Tayyare Cemiyetine % 10 kesilecek.
Cumhuriyetin ilk yillari
Dışardan gelen yabancı sermaye ve burjuvazi, yerli sermaye ile ortaklık kurmuş. Yani tütün şirketleri böyle ortaklıklardı o zaman. Bizim yerli sermayenin bunu tek başına yapması mümkün değil, çünkü o bir ağa. Zengin bir ağa . Daha iptidai. Şalvarıyl a geziyor hala. Yabancı burjuva geliyor, bakıyor kim zengin burada. Filan ağa. Alıyor onu yanına, ortağımsın, diyor. Sen muhatap olacaksın işçiyle, üreticiyle. Ben dilinden, huyundan anlamam. Şalvarını atıyor ağanın. Ona fötr şapka giydiriyor. Ve ona kendi tecrübelerini aktarıyor, akıl veriyor yabancı sermaye sahibi. Bu işçiler yarın işi aksatmaya çalışabilir, fazla yevmiye isteyebilirler. Bunların başına daima güçlü ustabaşıları koy. Onlara daha fazla yevmiye ver ki , yarınbir şey olduğunda senin menfaatlerini korusunlar. Bu fikirleri bizim ağaya, bizim yeni yetme burjuvaya , ecnebi burjuva veriyor.
Sayfa 30
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok
Resim