1979 Adıyaman Kahta doğumlu olan yazar, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi, yüksek lisansını Yeni Edebiyat alanında yaptı. Daha sonra Radyo TV programcılığı bölümünü okudu, bu bölümü bitirdikten sonra Medya İletişim bölümünü de mezun oldu . Bir TV de program yapımcılığı yapan yazar, çeşitli dergilerde deneme ve şiirler yazdı. Çeşitli edebiyat dergileri ve gazetelerde yazmaya devam eden Kızıl, halen eğitim alanında çalışmaktadır. Ve Eylül Bir Ayın Adıdır Aslında, Meczup Müntehir onun eserleridir.
Uzak firarileriyiz yorgun hayatların/İçimizde yaman bir sancı
Çığlığımızı bıraktığımız bu gök/Çorak sokakları bu kentin
Yaralarımızı derinleştiren bu buhran/Ve en afili kederler
Yalnızlarıyız metropollerin...
Bir hikâyesi olmalı adamın, yüreğe dokunan, elle tutulur bir hikâyesi...
Hikayesi olan insanlar güzel insanlardır, Acının en koyu tonlarını yaşamışlardır ruhlarının derinliklerinde.
Şiirleri olmalı ezberinde adamın, hayatında bir şiir dahi ezberlememiş veya bir şiire bir kez dahi gözleri buğulanmamış adamlara güvenmeyin, yüreğinizi yaslamayın o adamlara...
Bir şiirde bir mısradan etkilenmemiş,gözleri nemlenmemiş bir kadına yüreğinizi açmayın. Tahir ile Zühre 'yi Kerem ile Aslı' yı ve Ferhat ile Şirin 'i okumayan ve dahi etkilenmeyen insanlara güvenmeyin.
İnsan birazda merhamet demektir.
İnsan az neşe çokca hüzün demektir...
İnsan hissettiği kadar insandır...
İnsan ağladığı kadar insandır...
Bir aşkı,
Bir kavgası,
Bir kederi,
Bir türküsü.
Bir hikayesi olmayan kadınlar ve adamlardan uzak durun...
Yorgunum...
Sözcükler, eski bir alışkanlık gibi
Sözcükler, usumda bir infilak
Sesim tenha,
Tenyerine akarken sancılarım
Hüzzam şarkılar çalıyor radyolardan
Uçurumlara sığmayan sesimle
Uzun bir unutkanlığa uyanıyorum,
Şehrin zemherisi var gözlerimde
İçimdeki kuşlar intihar etti çoktan
Dedim ey şehirliler şimdi "işrak"!
Ve ötelerden bir ses yankılandı
Dedi "işrak"
"Üç vakte kadar konuşmalı; hayattan, ölümden ve sonra... " Konuşmalı yıllardır sustuğumuz var olan, bizi kemiren bütün duygulardan. Çünkü:
" Söz yorgunuyuz hepimiz, Çağlardan çağlara berkittiğimiz sancılarla geldik yaşamın kıyısına,
Sükuta esir çığlıklarız hepimiz,
Zincire vurulmuş özgürler...
Kısılan seslerimizle bozguna
Aah Zarife Teyze iyiki varsın...Sen olmasan nice idi durum...Zarife teyze seni tanımayı çok isterdim.Mizah severler bence şans vermeli bu güzel emeğe...Severek okudum,su gibi desem yeridir...Bolca da gülümsetti...
Ahh Süleyman onca gülüşün ardında gidişin olmadı...Keyifli okumalar...
Elinizdeki bütün mizah kitaplarını bir kenara bırakın.
Hâlâ okumadınız ise sizi “Çay İçtik de ne oldu” ile tanıştırayım. Hayatın olağan akışının dışına çıkıp kendinize bir güzellik yapın ve bu kitabı okuyun. Stresli, sorunlu bir günün içinden geçiyor iseniz sinirleriniz yumuşacık olacak, yok efendim gün olağan akışında monoton geçiyor derseniz hayatınıza gökkuşağı gibi doğacak. Günüze renk gelsin, neşeniz artsın yüzünüz gülsün yahu
O değil de çok güleceğiniz ve bir o kadar da düşüneceğiniz muhteşem bir eser. Sevgiyle tavsiye ediyorum. Okuyun bence