İnsanlık Komedyası'nın ilk düşünceleri benim için bir rüya gibiydi, sanki biraz okşadıktan sonra uçup gitmesine müsaade ettiğimiz imkânsız planlardan biriydi; gülümseyip kadın yüzü gösteren ve hemen kanatlarını açıp hayali bir gökyüzüne yükselen bir düştü. Ancak bu düş, çoğu düş gibi gerçeğe dönüşür; insanın itaat etmeye mecbur hissettiği emirleri, zorbalıkları vardır.
Bu fikir aklıma İnsan ve Hayvan arasındaki bir karşılaştırmadan gelmişti.
Erkekler yaşam meşguliyetlerinde kedere karşı koyacak gücü bulur;işlerin yoğunluğu onları oyalar;ama biz kadınların ruhunda kedere karşı hiçbir dayanak noktası yoktur.
Bir iddiada bulunmak ve bunun doğruluğunu kanıtlamaya çalışmak gücün küstahlığıdır; ama iddiada bulunup onun altında kalmak küçük insanları tatmin eden sürekli bir gülünçlük hali yaratır.