Amerika'lı yazar; Howard FastFast 1914 yılında. Newyork'ta doğdu. Antifaşist hareketi benimsediği için, 1943'te Komünist Parti'ye üye oldu. Üyeliği sırasında en başarılı eserleri olan Freedom Road (1944), The American (1946), Spartacus?ü (1951) yazdı. 1950 yılında, İspanya Sivil Savaşı'na destek verenlerin isimleri istendi. Söylemeyince; üç ay hapse mahküm edildi. Hapisten çıkınca, kendi yayınevini kurdu. Amerikan İşçi Partisi'nin kongrelerinde görev aldığı için, 1954 yılında yazara; Stalin Barış Ödülü verildi. 1957 yılında Hollywood'a giderek, oraya yerleşti. Senaryo yazarlığına başladı. Kitapları 82 dile çevrilen yazarın eserleri, on milyonlarca satmıştır. Emmy Ödülü, Ulusal Yahudi Kitap Ödülü, Schomburg Ödülü gibi birçok ödül sahibi olan Fast; Greenwich, Connecticut'ta yaşamına devam etti. 2003 yılında öldü.
Birkaç bin kişinin, bütün toprak mülkiyetini tek elde topladığı bir yerde hak eşitliğinden söz etmek olanağı yoktur; bundan söz edilse bile, pratikte işlerliği olmayan bir hak eşitliğidir bu.
Hiç düşündük mü acaba bugüne kadar İşçi Bayramı olarak kutlanan 1-Mayıs tarihi nasıl ortaya çıktı diye ? Bu sorunun cevabına ben de dahil olmak üzere bir çoğumuz hayır cevabı verecektir. Bazılarımızın belki bilgisi vardır ama toplumumuzun büyük bir kısmının konuyla ilgili herhangi bir bilgisinin olmadığı kanaatini taşıyorum. Bu kitabı okuyuncaya
Amerikalı yazar Howard Fast romanlarını gerçek tarihi olaylardan kurgulayarak yazan bir yazardır. Bu yüzden onun kitaplarında okuyucu, tarih kitaplarında bulamayacağı veya gizlenmiş bir çok olaylar hakkında bilgi sahibi olur. İşte bu kitapta yazarın bu tür kitaplarından biridir.
Yazar, bu kitabında bizi , İç savaştan hemen sonranın Amerika'sına götürüyor. Kölelik kaldırılmış, bir anda, özgürlüğün ne olduğunu, nasıl yaşanacağını ve ne yapacaklarını bilemeyen milyonlarca insan ortaya çıkmıştır. O zamana kadar hiç bir hakka sahip olmayan bu insanların kanun yapıcılığı da dahil, hiç bir bilgilerinin olmadığı bir çok görevi üstlenmeleri gerekmektedir. Öte yandan kölelerini kaybederek zor duruma düşen büyük toprak sahipleri de boş durmamaktadır. Ve eski kölelik sistemini tekrar getirmek için şiddet de dahil olmak üzere her türlü yolu denemektedirler. Bir yandan da bu amaçla kurulan Ku Klux Klan örgütü katliamlar yapmaktadır. İşte yazar bize, böyle bir kaos içindeki ABD'nin, Güney Eyaletlerinden biri olan Güney Carolina'daki olayları anlatıyor.
Ben beğenerek okudum. Bu tür kitapları sevenlerin de mutlaka okumalarını tavsiye ederim.
Herkese merhaba,Hovard Fast’ın Suçsuzlar isimli kitabından bahsetmek istiyorum.Kitabı okumak benim için hiç kolay olmadı,birçok yerinde boğazım düğümlendi gözlerim doldu.Bu çok ender rastlanan bir durum benim için aynı duyguları Deniz Gezmiş,Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın hayatlarını ve son saatlerini okuduğumda yaşamıştım.Bu mücadelede fark ettim ki sadece coğrafya ve isimler değişiyor.Mahir ve Ulaş yerine Sacco ve Vanzetti.
Sacco ve Vanzetti, açıkça masum oldukları suç için değil, kim oldukları ve neye inandıkları için idam edildi. Düşman bir yargıç, düşman bir savcı ve düşman bir hükümet tarafından demir atılarak, işçi sınıfının radikalleşmesini caydırmaya hevesli bir düzenin günah keçisi oldular ve emekçilerin haklarını ve onurunu savunanların şehitleri oldular. Bu kitapta Howard Fast hayatlarının son saatlerini anlatıyor.
Gerçekten çok ustaca kaleme alınmış bir eser ve yazarın sahneyi kurma şekli inanılmazdı.Sacco ve Vanzetti ve aile üyeleri ve onlarla birlikte idam edilen diğer kişi Medeiros dışında kitapta hiç kimseye adıyla atıfta bulunmadı.Diğer tüm karakterlere meslekleriyle atıfta bulunuldu Rahip, Yargıç, Ceza Hukuku Profesörü, Muhafız vb. Bu,yazmanın şaşırtıcı ve güçlü bir yoluydu ve hikayenin merkezindeki kişilere tam odaklanmayı sağladı. Tek kelimeyle mükemmel okuma.Şiddetle tavsiye ederim.